Polonya Nakliyat

Tırların Bağlı Bulundukları Ülkeye Geri Gönderilmesi Zorunluluğu – Brüksel Yönergeleri

Avrupa Hareketlilik ve Ulaştırma Genel Müdürlüğü (DG MOVE), Hareketlilik Paketi’nin tırların kuruluş ülkesine zorunlu dönüşüne ilişkin hükümlerinin doğru uygulanmasına yönelik bir dizi açıklamayı 7 Haziran’da resmi olarak yayınlandı. Aşağıda, Hareketlilik Paketinin en tartışmalı hükümlerinden birine ilişkin Brüksel’in talimatları yer almaktadır.

Yükümlülüğün Kapsamına Kimler Giriyor?

Açıklamada gündeme getirilen ilk konu, hüküm kapsamındaki araçların türüne ilişkindir. Dolayısıyla zorunlu dönüşler şirketin kuruluş ülkesinden ayrılan ve üçüncü taraflar adına uluslararası mal taşımacılığı için kullanılan araçlar içindir.

(AT) 1071/2009 sayılı Tüzüğün 5(e) ve (g) maddelerine uygun olarak karayolu taşımacılarının kullanımına sunulan ve şirketin kurulu olduğu Üye Devletin mevzuatına uygun olarak tescil edilen veya piyasaya sürülerek kullanımına izin verilen römorklar ve yarı römorklar için geçerlidir. Kuralın geçerli olmadığı durumlar şu şekildedir:

  • Kapasitesi 2,5 tonu aşmayan taşıtlar,
  • Azami hızı 40 km/saati aşmayan motorlu araçlar.

Araç Nereye Dönmelidir?

Gündeme getirilen ikinci konu ise aracın bağlı bulunduğu ülke dışında geçirdiği bir sürenin ardından nereye dönmesi gerektiğiyle ilgilidir. Belgeye göre araç, aracın sahibi olan şirketin kurulduğu ülkedeki operasyon merkezlerinden birine geri dönmelidir.

Nakliye müdürünün başka bir ülkeden olup olmadığına bakılmaksızın, şirketin merkezinin bulunduğu AB üyesi Devlet olarak anlaşılmalıdır. Bu Üye Devlet aynı zamanda 1071/2009 sayılı Tüzüğün (AT) 11(1) Maddesi temelinde şirketin karayolu taşımacılığı operatörlüğü mesleğini sürdürmesine izin veren AB devletidir.

Buna ek olarak, araç her seferinde aynı operasyon merkezine veya şirketin kurulu olduğu Üye Devletteki başka bir operasyon merkezine dönebilir.

Tır Ne Zaman Geri Dönecek?

Genel Müdürlük kamyonun zorunlu dönüşten sonra şirketin tesislerinde geçirmesi gereken süreye atıfta bulunmaktadır. Bu noktada 1055/2020 sayılı Tüzüğün, aracın kuruluş Üye Devletine geri dönmesi gereken süreyi belirtmediği vurgulanmaktadır.

Bu durum (AB) 2020/1055 sayılı Tüzüğün 8. maddesinde açıklanmıştır. Geri dönüşü planlayan operatörler operasyonu optimize etmek amacıyla araç bakımı, teknik denetim veya kuruluş Üye Devletinde sona eren bir taşıma operasyonu gibi gerçekleştirilecek belirli faaliyetlerle birleştirmeye çalışabilir.

Bu durum aynı aracın kısa bir süre için ve (EC) 561/2006 sayılı tüzükteki sürüş süresine ilişkin hükümlere uyulması şartıyla şirketin tesislerine geri dönebileceği anlamına gelmektedir. Kılavuzda yer alan ilkelere göre bu tür geri dönüşlerin döngüsü tercihen (EC) 561/2006 sayılı tüzükteki taşımacılık şirketinin faaliyetlerini sürücünün en az 4 haftada bir eve dönmesini sağlayacak şekilde düzenleme yükümlülüğü ile senkronize edilmelidir.

Bu nedenle, her iki yükümlülük de sürücünün en fazla 8 haftada bir araçla birlikte geri dönmesi ile yerine getirilmelidir. Ayrıca kılavuzda, kuruluş Üye Devletine geri dönme yükümlülüğünün, belirli sayıda işlemin kuruluş Üye Devletinde gerçekleştirilmesini gerektirmemesi veya operatörlerin iç pazar genelinde hizmet sunma kabiliyetlerini başka bir şekilde kısıtlamaması gerektiği belirtilmiştir.

Araç Nasıl Dönecek?

Yönetmelikte aracın nasıl döneceğine ilişkin olan bir husus belirtilmemiştir. Bu nedenle tır kendi başına veya tren, feribot vb. gibi başka bir ulaşım aracıyla da geri dönebilir.

Zorunlu Geri Dönüş Süreleri

DG MOVE, 8 haftalık sürenin hesaplanmasına ilişkin olarak, aracın kuruluş Üye Devletindeki şirketin operasyon merkezlerinden birine, o ülkeden ayrıldıktan en fazla 8 hafta sonra varması gerektiğini açıklamaktadır.

Sürelerin, tarihlerin ve zaman sınırlarının hesaplanmasına ilişkin AB kurallarına göre, söz konusu 8 haftalık toplam süre, aracın kuruluş Üye Devletinden ayrılışını takip eden gün saat 00.00’da başlar ve 8 haftalık eşit bir sürenin ardından sona erer. Bu nedenle araç en geç 8 hafta sonra haftanın aynı günü 23.59’da bu operasyon merkezine veya diğer iş merkezine geri dönmelidir.

Ayrıca geri dönüş 8 haftalık sürenin son gününün resmi tatiline (Cumartesi veya Pazar) denk gelirse bir sonraki iş gününün son saatinde sona erecektir. Yükümlülük, aracın işyerinin bulunduğu Üye Devlette iade edilmesiyle ilgili olduğundan, yalnızca işyerinin bulunduğu Devletteki resmi tatiller söz konusudur.

Yükümlülüğün Yerine Getirildiğinin Resmi Teyidinin Yapılması Zorunluluğu

Brüksel kılavuz ilkeleri bir şirketin yükümlülüğünü yerine getirmek için göstermesi gereken faaliyetlere de atıfta bulunmaktadır. Talimatlar uyarınca, nakliyecilerin ellerindeki araçların Üye Devletten ayrıldıktan sonraki 8 hafta içinde en az bir kez kendi ülkelerindeki operasyon merkezlerinden birine döndüklerine dair açık kanıtlar sunmaları gerekmektedir. Bu gerekliliğe uyulduğunu göstermek için her türlü kanıt kullanabilmelidir.

Uygulamada aracın son 8 hafta içinde ve/veya her 8 haftada bir kuruluş yerindeki konumunu kanıtlayan herhangi bir belge olabilir. Bu tür belgeler takograf kayıtları veya irsaliyeler olabilir. Ayrıca 165/2014 sayılı Tüzük (AB) uyarınca akıllı cihaz bulunan araçlar söz konusu olduğunda takograf verilerinin yükümlülüğe uyulduğunu kanıtlamak için kullanılabileceğini açıklanmaktadır.

Takograf verileri, söz konusu aracın son 8 haftanın sonunda, aracı elinde bulunduran şirketin merkezinin bulunduğu Üye Devlete geri getirildiğini kanıtlamak için kullanılabilir. Nakliyeciler, yollarda yeni yükümlülüğe uyup uymadıklarının kontrol edilmesini bekleyebilirler. Şirket, tesislerinde bulunan belge ve kanıtlar vasıtasıyla daha sonraki bir aşamada yükümlülüğe uyduğunu her zaman gösterebilmelidir.

Güncel haberler için bizi Facebook veya Instagram hesabımızdan takip edebilir, nakliye şirketi kurulumu ile ilgili ayrıntılı bilgi için websitemizi inceleyebilirsiniz.

Paylaş

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkanlar
Kategoriler

Öne Çıkanlar

Polonya’nın İntermodal Devrimi

İntermodal taşımacılık, tek bir yolculuk içinde birden fazla taşıma biçimini kullanma pratiği olarak tanımlanır. Bu devrim, Polonya’nın lojistik endüstrisinde dikkat çekici bir dönüşüm yaşamıştır. Polonya’nın

Detaylar >