Polonya Lojistik Sektörünün 2023 Durumu

Lojistik sektörü, Polonya ekonomisinde hayati bir rol oynamaktadır. Bunun sebebi ise mal ve hizmetlerin ülke içinde ve ötesinde dolaşımının yoğun olmasıdır. 2023 yılına girerken, Polonya lojistik sektörü, son birkaç yılda olduğu gibi yine dönüşüme önem verdi. Dolayısıyla 2023 yılı Polonya’nın lojistik sektörüne yatırımları ve yatırımcıların davranışları gelecek için son derece önemli.

Altyapı Yükseltmeleri ve Genişletme

Polonya lojistik sektörünün temel öncelikleri; karayolu, demiryolu ve havayolu taşımacılığı alanlarında altyapının modernizasyonudur. Hükümetin iddialı “Ulusal Yollar ve Otoyollar Programı” çalışması, 2025 yılına kadar bu konuda önemlidir. Çünkü ülkenin ana otoyollarını ve otobanları iyileştirmeyi, güvenliği artırmayı ve sürücüler için seyahat sürelerini azaltmayı amaçlamaktadır.

Benzer şekilde, yeni yüksek hızlı demiryolu hatlarının inşası da hızla devam etmektedir. Mevcut güzergahların elektrifikasyonu ve bölgesel demiryolu ağlarının genişletilmesi önemli yatırımlardandır. Bu çabalar, daha verimli ve sürdürülebilir ulaşım yöntemlerini teşvik etmeyi amaçlar. Aynı zamanda Polonya ile komşu ülkeleri arasındaki bağlantı da bu sayede genişlemektedir.

Odaklanılan bir diğer alan da havaalanlarının genişletilmesi ve modernizasyonudur. Birçok büyük havaalanı, artan yolcu ve kargo trafiğini karşılamak için yenileme ve iyileştirme çalışmalarından geçmiştir. Bu yatırımların turizm ve ticareti artırması ve aynı zamanda Polonya’nın bölgesel bir ulaşım merkezi olarak konumunu güçlendirmesi beklenmektedir.

Polonya Lojistik Sektörünün E-ticaret Patlaması ve Son Alıcı Teslimatı

Son yıllarda lojistik sektöründeki en önemli trendlerden biri e-ticaret ve online alışverişin hızla büyümesi olmuştur. Bu durum lojistik sağlayıcılar için, özellikle de malların tüketicilerin evlerine ulaşmasını sağlayan şirketler için zorlu bir süreç olmuştur.

Polonya Lojistik Sektörünün E-ticaret Patlaması ve Son Alıcı Teslimatı

Lojistik şirketleri daha hızlı ve daha verimli teslimat talebini karşılamak için drone’lar ve otonom araçlar gibi yeni teknolojilere yatırım yapmaya da başladı. Depo ve dağıtım merkezi ağlarını genişletmek ise diğer bir gereklilik. Bununla birlikte, trafik sıkışıklığı, hava kirliliği ve sürdürülebilir teslimat seçeneklerine duyulan ihtiyaç da artmaktadır.

İnovasyon ve Dijitalleşme

Polonya lojistik sektörü inovasyon ve dijitalleşmeye önem vermektedir. Şirketler verimliliği, görünürlüğü ve müşteri deneyimini iyileştirmek için yeni teknolojilere yatırım yapmaktadır. Buna tedarik zincirini kolaylaştırmak ve şeffaflığı artırmak için veri analitiği, yapay zekâ ve blokzincir dâhildir.

Dijitalleşme, aynı zamanda kaynakların kullanımını optimize etmeyi de kolaylaştırmaktadır. Ayrıca israfı azaltmak için birden fazla şirketin birlikte çalıştığı paylaşım ekonomisi son derece önemlidir. İş birliğine dayalı lojistik gibi yeni iş modellerini ve ortaklıkları da mümkün kılmıştır. Bununla birlikte, siber güvenlik, veri gizliliği ve dijital teknolojilerde uzmanlığa sahip vasıflı çalışanların istihdamı da artmaktadır.

Netice itibariyle Polonya lojistik sektörü ulaşım yolları, e-ticaret, inovasyon ve dijitalleşmenin büyümesiyle önemli bir dönüşüm geçirmektedir. Sürdürülebilirlik, son alıcı teslimatı ve dijital beceriler bazı zorlukları meydana getirmektedir. Yine de şirketlerin inovasyon ve müşteri odaklı stratejiler yoluyla kendilerini farklılaştırmaları için fırsatlar da bulunmaktadır. Polonya lojistik sektörü, yeni teknolojilere ve ortaklıklara yatırım yapmaya devam ederek ticaretin geleceğinde önemli rol oynayacaktır. Siz de bu pazardan pay almak, Polonya’da lojistik sektörünü değerlendirmek isterseniz iletişime geçin!

Polonya Vergi Avantajları

Polonya Vergi Avantajları

Polonya, hızla yabancı yatırımcılar için en cazip ülkelerden biri haline geldi. Düşük kurumlar vergisi oranı ve diğer vergi avantajlarıyla Polonya, Avrupa’ya açılmak isteyen uluslararası işletmeler için popüler bir tercih. İşte bu düşük vergi oranları ve diğer avantajlar.

Düşük Kurumlar Vergisi Oranı

Polonya’nın en önemli vergi avantajlarından biri düşük kurumlar vergisi oranıdır. Şu anda Polonya’daki kurumlar vergisi oranı %19’dur ve bu oran Avrupa’daki en düşük oranlardan biridir. Bu düşük vergi oranı, Polonya’yı Avrupa’da varlık göstermek isteyen yabancı işletmeler için cazip bir yer haline getirmiştir. Türkiye’den yatırımcıların da tercihleri sırasında Polonya bu nedenle yer almaktadır.

Polonya Lojistik Sektörü Vergi Avantajları

Polonya, düşük kurumlar vergisi oranına ek olarak, lojistik sektöründeki işletmeler için vergi avantajları da sunmaktadır. Örneğin, karayolları ve demiryolları da dahil olmak üzere ulaşım altyapısının geliştirilmesine yatırım yapan şirketler, varlıkların hızlandırılmış amortismanı gibi vergi teşviklerinden yararlanabilirler. Bu, şirketlerin vergi yükümlülüklerini azaltmalarına ve işlerine daha fazla yatırım yapmalarına yardımcı olabilir.

Polonya ayrıca özel ekonomik bölgelerde (SEZs) faaliyet gösteren işletmeler için vergi muafiyetleri sunmaktadır. Bu muafiyetler özellikle lojistik şirketleri için faydalı olmaktadır. SEZ’lerde faaliyet gösteren şirketler 15 yıla kadar gelir vergisi muafiyetinin yanı sıra indirimli emlak vergisi oranları ve gümrük vergilerinden muafiyet hakkına sahiptir. Bu da Polonya’yı Avrupa’daki faaliyetlerini genişletmek isteyen lojistik şirketleri için cazip bir yer haline getirmektedir.

Polonya Vergi Avantajları

Diğer Polonya Vergi Avantajları

Düşük kurumlar vergisi oranı ve yabancı yatırımcılar ile lojistik sektörüne yönelik teşviklerin yanı sıra, Polonya’da iş kurmanın başka vergi avantajları da bulunmaktadır. Örneğin Polonya, işletmelerin vergilerini yönetmelerini kolaylaştıran basitleştirilmiş bir KDV sistemine sahiptir. Polonya’daki KDV oranı şu anda %23’tür ve bu oran diğer AB ülkelerine göre son derece iyidir.

Polonya ayrıca, araştırma ve geliştirmeye büyük yatırım yapan işletmeler için önemli bir avantajı da sunmaktadır. Bu avantaj Ar-Ge faaliyetleri için vergi indirimleri çerçevesindedir. Ayrıca Polonya, işletmelerin çifte vergilendirmeden kaçınmasına yardımcı bir vergi anlaşması ağına sahiptir.

Polonya, Avrupa’da yatırım yapmak isteyen işletmelere çeşitli vergi avantajları sunmaktadır. Düşük kurumlar vergisi oranı, yabancı yatırımcılara yönelik teşvikler ve lojistik sektörüne yönelik vergi avantajlarıyla Polonya, uluslararası işletmelerin göz bebeği konumuna yükseldi. Lojistik işinizi Avrupa’ya genişletmeyi düşünüyorsanız, Polonya iyi bir tercihtir. Detaylı bilgi almak ve işinizi Polonya’ya taşımak için hemen şimdi bize ulaşabilirsiniz. Süreç hakkında her detayı sizinle paylaşıyor, işinizi kurmanız için yol haritasını belirliyoruz.

Avrupa Birliği Ülkelerinin Lojistik Hacim Sıralaması

Avrupa Birliği (AB), ticari anlamda dünyanın en büyük ticaret bloklarından bir tanesidir. Dolayısıyla lojistik ve taşımacılık AB ekonomisinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa’da lojistik sektörüne adım atmak isteyenler veya lojistik şirketinin Avrupa ayağını meydana getirmek isteyenler için bu lojistik hacim sıralaması oldukça önemli.

Lojistik hacmi, ithalat ve ihracat dahil olmak üzere ülke içinde taşınan mal miktarını ifade eder. AB ülkelerinin lojistik hacmine göre sıralanması, ekonomik faaliyetlerinin ve rekabet güçlerinin önemli bir göstergesidir.

Avrupa Birliği Ülkelerinin Lojistik Hacim Sıralaması

Almanya

AB’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın lojistik hacmi açısından da en üst sıralarda yer alması şaşırtıcı değil. Ülke önemli bir otomobil, makine ve kimyasal madde ihracatçısıdır. Ayrıca limanları ile havaalanları Avrupa’nın en işlek noktaları arasında yer almaktadır.

Fransa

Fransa, AB’nin en büyük ikinci ekonomisidir ve lojistik hacmi açısından da ikinci sırada yer almaktadır. Ülkenin ulaşım altyapısı çok gelişmiştir ve geniş bir otoyol, demiryolu ve su yolu ağına sahiptir. Fransa’nın başkenti Paris, iki büyük havaalanı ve birkaç hızlı tren hattıyla önemli bir ulaşım merkezidir.

Hollanda

Hollanda küçük bir ülkedir, ancak uluslararası ticarette önemli bir oyuncudur. Avrupa’nın en büyük limanı Rotterdam, Hollanda’da bulunmaktadır ve ülkenin ulaşım altyapısı dünyanın en gelişmişleri arasındadır. Hollanda ayrıca TNT ve DHL dahil olmak üzere birçok büyük lojistik şirketine ev sahipliği yapmaktadır.

Belçika

Belçika küçük bir ülke olmasına rağmen uluslararası ticaret için önemli bir merkezdir. Ülkenin Avrupa’nın merkezindeki konumu, burayı dağıtım merkezleri ve lojistik operasyonları için ideal bir yer haline getirmektedir. Belçika’nın başkenti Brüksel, Avrupa Birliği’nin genel merkezine ve çeşitli uluslararası kuruluşlara ev sahipliği yapmaktadır. Dolayısıyla Belçika, önemli bir ulaşım merkezi haline gelmektedir.

Birleşik Krallık

Birleşik Krallık artık AB üyesi değildir, ancak hala Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden biridir. Ülkenin ulaşım altyapısı, Avrupa’nın en işlek konteyner limanlarından biri olan Felixstowe Limanı da dahil olmak üzere birçok büyük havaalanı ve liman ile oldukça gelişmiştir.

İtalya

İtalya, AB’nin dördüncü büyük ekonomisidir ve lojistik hacmi açısından altıncı sırada yer almaktadır. Ülkenin ulaşım altyapısı, birkaç büyük havaalanı, liman ve otoyol ile oldukça gelişmiştir. Ülkenin finans başkenti Milano, birkaç yüksek hızlı tren hattını barındırmaktadır. Ayrıca iki uluslararası havalimanı ile önemli bir ulaşım merkezidir.

İspanya

İspanya, AB’nin beşinci büyük ekonomisidir ve lojistik hacmi açısından yedinci sırada yer almaktadır. Ülkenin ulaşım altyapısı, birkaç büyük havaalanı, liman ve otoyol ile oldukça gelişmiştir. İspanya’nın başkenti Madrid, iki uluslararası havalimanı ve çok sayıda hızlı tren hattıyla önemli bir ulaşım merkezidir.

Polonya

Polonya, AB’nin en büyük altıncı ekonomisidir ve lojistik hacmi açısından sekizinci sırada yer almaktadır. Ülkenin ulaşım altyapısı, birkaç büyük havaalanı, liman ve otoyol ile oldukça gelişmiştir. Polonya’nın başkenti Varşova, iki uluslararası havaalanı ve birkaç büyük otoyol ile önemli bir ulaşım merkezidir.

İsveç

İsveç, AB’nin en büyük sekizinci ekonomisidir ve lojistik hacmi açısından dokuzuncu sırada yer almaktadır. Ülkenin ulaşım altyapısı, birkaç büyük havaalanı, liman ve otoyol ile oldukça gelişmiştir. İsveç’in başkenti Stockholm, iki uluslararası havaalanı ve gelişmiş bir metro sistemi ile önemli bir ulaşım merkezidir.

Avusturya

Ülke Avusturya, AB’nin dokuzuncu büyük ekonomisidir ve lojistik hacmi bakımından onuncu sırada yer almaktadır. Avusturya’nın ulaşım altyapısı, birkaç büyük havaalanı ve otoyol ile oldukça gelişmiştir. Avusturya’nın başkenti Viyana, iki uluslararası havaalanı ve ülkeyi komşu ülkelere bağlayan birkaç büyük otoyol ile önemli bir ulaşım merkezidir.

Genel olarak, AB ülkelerinin lojistik hacim sıralaması, en üst sıralarda yer alan ülkelerin, malların hem yurt içinde hem de yurt dışında hareketini kolaylaştıran büyük limanlar, havaalanları ve otoyollarla iyi gelişmiş ulaşım altyapısına sahip olduğunu göstermektedir. Bu ülkeler uluslararası ticarette önemli oyunculardır ve AB ekonomisi için hayati önem taşımaktadır. Lojistik hacimlerine katkıda bulunan diğer faktörler arasında coğrafi konumlar yer almaktadır. Ayrıca büyük lojistik şirketlerinin varlığı ve ekonomik faaliyet ve ticareti teşvik eden hükümet politikaları yer almaktadır.

Sıralamanın da gösterdiği gibi Almanya, Fransa ve Hollanda ilk üç sırada. Dolayısıyla rekabetin yüksek olduğu ve maliyetlerin fazla olduğu ülkelerdir. Listeye bakıldığında hem alım gücü bakımından hem de maliyetler bakımından Polonya’nın diğer ülkelere göre çok daha avantajlı olduğu görülmektedir. Nitekim Polonya’da Şirket Kurmanın Avantajları içeriğimizde de bunu açıkça görmüştük. Polonya’da lojistik şirketi kurmak veya Türkiye’deki şirketinizle Avrupa’ya açılmak yeni bir şubeye Avrupa’da gitmek isterseniz detaylar için hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Polonya’da Şirket Kurmanın Avantajları

Polonya, yer altı kaynaklarının zenginliği, tarıma elverişli toprakları ve avantajlı konumu ile Avrupa’nın yükselen ülkelerinden bir tanesidir. Ekonomik olarak istikrarlı büyümeyi sağlamış, para birimi yönünden çok yönlü bir ülkedir. Ayrıca ülkedeki enflasyon ve işsizlik düşük seviyede, alım gücü ise oldukça yüksek seviyelerdedir. Nitekim Polonya, satın alma gücü paritesinde Avrupa’nın beşinci ülkesi konumundadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Polonya’da şirket kurmanın avantajları göz önüne çıkmaktadır.

Polonya’da Şirket Kurmak için Neler Gerekli?

Polonya’nın konumu orta Avrupa’dır. Avrupa’yı doğuya bağlayan ülke olarak da isimlendirilebilir. 7 ülkeye olan sınırı ile hem doğu bağlantısında hem de ticari faaliyetlerde öne çıkmaktadır. Peki Polonya’da şirket kurmak için gerekenler nelerdir?

  • Şirket türünün belirlenmesi
  • Şirketin ismi ve adresin belirlenmesi
  • Faaliyet alanlarının belirlenmesi
  • Şirket ana sözleşmesinin ortaya konulması
  • Ticaret Mahkemesine kayıt yapılması
  • CRBR bildiriminin onaylanması
  • Banka hesaplarının açılı
  • Muhasebe işlemleri için yetkili muhasebeciyle anlaşmaya varılması

Şirketin faaliyet alanlarına göre bu liste daha da uzayabilmektedir. Fakat listenin asgari tutarı yukarıdaki gibidir. Dolayısıyla Polonya’da şirket kurmadan önce gerekli prosedürlerde bilgi verecek bir başka şirketle anlaşma sağlanması daha sağlıklı olacaktır.

Polonya’da Şirket Kurmanın Avantajları

Giriş kısmı genel olarak Polonya’da bir şirketin avantajlarıydı. Fakat bu avantajları daha detaylı bir şekilde listelemek daha sağlıklı olacaktır.

Polonya’da Şirket Kurmanın Avantajları
Polonya’da Şirket Kurmanın Avantajları
  • Polonya 7 farklı Avrupa ülkesi ile sınırı bulunan yüzölçümü bakımından Avrupa ortalamasından daha büyük bir ülkedir. Almanya, Beyaz Rusya, Litvanya, Belarus, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Slovakya Polonya’nın sınır komşularıdır. Bu ülkelerle ticaret Polonya’da yalnızca bir sınır ötededir.
  • Avrupa Birliği üyesi olması da Polonya’ya Avrupa içi ticarette büyük kolaylık ve avantaj sağlamaktadır.
  • İşgücünün bulunuyor olması ve işgücü götürmenin kolay olması ise diğer önemli husustur. Örneğin Türkiye’den Polonya’ya işçi olarak gitmek diğer Avrupa ülkelerine nazaran daha kolaydır. Bu durum da işgücü maliyetlerini ve istihdam sorunlarını ortadan kaldırmaktadır.
  • Vergiler her şirket için her işletme için yüktür. Avrupa ortalaması baz alındığında Polonya’da vergiler daha düşüktür. Böylelikle işletme sahibinin gider kalemi zayıflamaktadır.
  • Maliyetlerin düşüklüğü de diğer önemli noktadır. Polonya gerek enflasyonun az olmasıyla gerek alım gücünün fazla olmasıyla düşük maliyetli bir Avrupa ülkesidir.

Avrupa’nın avantajlarından yararlanmak isteyenlerin tercihi son yıllarda Polonya gibi ülkeler olmaktadır. Çünkü Hollanda, Fransa, İtalya gibi ülkelere nazaran şirket kurulum maliyetleri daha düşüktür. Maliyetleri düşüklüğüne rağmen Avrupa standartlarında iş imkânı bulunmaktadır.

Avrupa’da Kuracağınız Şirketiniz Hangi Türlerde Olabilir?

Şirket türleri de önemli bir noktadır. Bu noktada Polonya kısıtlayıcı bir ülke değildir. Her yabancının Polonya’da kurabileceği şirket türleri şunlardır;

  • Limited şirket
  • Anonim şirket
  • Limited ortaklık şirket
  • Limited anonim ortaklık şirket
  • Medeni hukuk ortaklığı
  • Profesyonel ortaklık şirket

Bu şirket türleri Polonya sınırları içerisinde gerekli belgelerini hazırlayan her yabancı için açıktır. Siz de Polonya’da şirket kurmak ve Avrupa’da şirket kurmanın avantajlarından yararlanmak istiyorsanız hemen bizimle iletişim geçin. Polonya’da kuracağınız şirket için gerekli resmî işlemlerde danışmanlık hizmetimiz bulunmaktadır.

Lojistik Sektörü Yatırım Teşvikleri

Uluslararası taşımacılık, pandemi süreciyle birlikte ön plana çıkarak teşviklere konu olan bir sektör haline geldi. Daha önceki yıllarda da lojistik sektörü yatırım teşvikleri veriliyordu. Fakat ihtiyacın boyutu ortaya çıktıktan sonra, süreç çok daha farklı işlemeye başladı. Çünkü pandemi sürecinde taşımacılık, dünyanın neredeyse tüm bölgelerinde yetersiz kalmıştı. 2023’e gelindiğinde ise durum çok değişmedi. Lojistik sektöründe ihtiyaç halen devam ediyor. Bu kapsamda uluslararası taşımacılık teşvikleri pek çok ülkede gündemde.

Uluslararası Taşımacılık Teşvikleri Nelerdir?

Uluslararası taşımacılık noktasında sektörün ihtiyaçları doğrultusunda teşvikler sunulmaktadır. Bu bağlamda ülkeler eğer uluslararası bir taşımacılık ağına ev sahipliği yapacaksa teşvikler yerini bulacaktır. Dünya nüfus yoğunluğuna uzak noktalarda kurulacak bir taşımacılık şirketi kârlı bir şirket konumunda olamaz.

Uluslararası taşımacılık teşvikleri genel hatlarıyla şunları içermelidir:

  • Vergi teşvikleri: Pek çok sektörde olduğu gibi taşımacılık sektöründe de vergiler son derece önemlidir. Lojistik şirketleri için uygulanan vergi indirimleri ve vergi muafiyetleri teşvik kapsamındadır.
  • Altyapı: Hükümetlerin lojistik sektörü için yapacağı liman, havaalanı gibi ulaşım merkezleri de teşvik kapsamındadır. Çünkü taşımacılık sektöründe altyapı, şirket maliyetlerini büyük oranda etkilemektedir.
  • Çevre teşvikleri: Alternatif yakıt kullanımı, karbon emisyonunun azaltılması gibi uygulamalar, çevreci yaklaşımla yine hükümetlerin teşvikleri arasında yer almaktadır.

Ek olarak hükümetlerin kredi destekleri de teşvik kapsamında değerlendirilmektedir. Sektörün ülkeye kazandıracakları ne kadar fazlaysa hükümetlerin teşvikleri de o oranda artmaktadır. Dolayısıyla en yüksek teşvikler, sektörün en uygun olduğu bölgedeki ülkeler tarafından verilmektedir.

Lojistik Sektörüne Uygunluk Açısından Hangi Ülke Ön Plandadır?

Diğer blog içeriklerimizde de bahsetmiş olduğumuz gibi Polonya, lojistik sektörüne uygunluk açısından çok iyi bir ülkedir. Bunun ilk sebebi konumdur. Konumunun sağladığı avantajlar ile Polonya, yatırıma uygun bir ülkedir. Ayrıca ekonomik olarak hem yaşam standartları yüksektir hem de ucuz işgücüne erişim mümkündür. Dolayısıyla Polonya, uluslararası taşımacılık sektörü için harika bir ülkedir.

Polonya Lojistik Sektörü Yatırım Teşvikleri
Polonya Lojistik Sektörü Yatırım Teşvikleri

Polonya Lojistik Sektörü Yatırım Teşvikleri

Orta Avrupa’daki konumu, Avrupa Birliği üyeliği ve 7 komşu ülkesi ile Polonya, uluslararası lojistik sektörü yatırımı için en uygun konumdadır. Ülkenin son yıllardaki istikrarlı ekonomik büyümesi de ülkeye gelen yatırımcılara verilen teşviki artırmıştır. Bu kapsamda lojistik sektörü teşvikleri Polonya’da önemlidir.

  • Özel Ekonomik Bölgeler: Polonya, lojistik sektöründeki şirketlerin faydalanması için çeşitli teşvikleri içeren 14 özel ekonomik bölgeyi bulundurmaktadır. Bu bölgelerdeki lojistik şirketleri vergi indirimlerinden yararlanmaktadır. Ayrıca emlak işlemlerinde de çeşitli indirimler söz konusudur.
  • AB Finansmanı: Avrupa Birliği üyesi olan Polonya, Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ve çeşitli AB finansmanlarından da yararlanma imkânı sunmaktadır.
  • Yeşil Teşvikler: Polonya, karbon emisyonuna ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına önem veren bir ülkedir. Dolayısıyla doğa dostu lojistik şirketlerine de pek çok önemli yatırım teşviki Polonya’da mümkündür.

Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Polonya, lojistik sektörü yatırım teşvikleri açısından avantajlı bir ülkedir. Siz de doğru yatırım yapmak, Polonya’daki lojistik sektörü teşviklerinden yararlanmak isterseniz, bizimle iletişime geçebilirsiniz. Polonya’daki tüm süreci ilk ağızdan dinlemek sizi sektörde 1-0 öne geçirecektir.

Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak

Girişimci bir ruha sahip olan insanlar; daima birikim, yatırım yapmak isterler. Çünkü her zaman büyüme potansiyeli olan iş kollarında kendilerine yer edinmeyi amaçlarlar. Günümüzde bazı riskleri barındırıyor olsa da lojistik sektörü, girişimci için harika bir seçenektir. Özellikle pandemi sürecinden sonra taşımacılığın önemi açıkça ortaya çıktı. Ülkemizde de bu sektör, yatırımcılarına son derece yüksek kazançlar sağladı. Fakat uluslararası lojistik şirketi kurmak denildiğinde işin boyutu çok daha farklı bir noktaya ulaşmaktadır. Çünkü iş hacmi, avantajlar ve gelir uluslararası lojistik şirketlerinde çok daha fazladır.

Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak için Neler Gerekiyor?

Her şeyden önce belirli bir iş planı, sermaye ve işletme işleyiş planı hazırlanmalıdır. Sonrasında ise ofis, sistem gereksinimleri, personel işe alımları gibi detaylar devreye girecektir. Ayrıca taşımacılık için gerekli belgeler ve izinler de bir süreç halinde lojistik şirketi kurmak isteyen girişimcinin önünde durmaktadır. Elbette bunların her biri temel ve teknik meseleler olduğu için bir bilene danışmanın zorunluğu olduğu aşamalardır.

Bu blog yazısında tüm bunlara yer vermek elbette olanaksız. Fakat uluslararası lojistik şirketi kurmak istiyorsanız bu bloğu mutlaka dikkate almalısınız. Çünkü tüm bu meselelere kafa yormaya başlamadan önce şirketin merkezinin nerede olacağına karar vermelisiniz. Bu karar aşamasında dikkate almanız gereken noktalar şunlardır;

  • Vergi oranları
  • Gerekli belgelerin maliyeti
  • Yollardaki geçiş ücretleri ve ücretsiz geçiş izinleri
  • Sürücü işe alımı
  • Gümrük meseleleri
Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak için Gereken Belgeler
Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak için Gereken Belgeler

Bahsi geçen her madde yukarıda sıraladığımız şirket kurma macerasından çok daha önemlidir. Çünkü kârlılık amacı güdülüyorsa, maliyetlerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Doğru maliyetle bir işe kalkıştığınızda kâr oranları büyük ölçüde artmaktadır.

Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak için Gereken Belgeler

Uluslararası bir lojistik şirketi kurmak istiyorsanız pek belgeye ve izne ihtiyacınız bulunmaktadır. Bu belgeler müracaat esnasında ilgili kurumlara sunulmaktadır. Bunları listeleyecek olursak;

  • Taşımacılık için yetki belgesi başvuru formu,
  • Sermaye, kuruluş, ortaklar ve temsil ilzam bilgilerini gösteren ticaret sicil onayı,
  • Ticaret odası faaliyet belgesi (aslı)
  • Şirket yöneticilerine ve ortaklarına ait adli sicil belgeleri ve kimlik numaraları
  • Taşımacılığa elverişli; yükleme, boşaltma, depolama, istifleme, paketleme, tasnif, dağıtım gibi hizmetleri sağlayabilecek kapalı ve/veya açık alan
  • Gerekli alanların kira kontratları yahut tapu fotokopisi
  • Gerekli şartları karşılayacak en az 6 taşıt (muayene gibi işlemlerin tamamlanmış olması koşuluyla) için ruhsat fotokopisi
  • Vergi dairesi ve vergi numarası

Lojistik Sektörü Ne Kadar Kazandırır?

Pek çok sorundan ve geçilmesi gereken aşamadan bahsettikten sonra sektörün kazancına da göz atmalısınız. Aksi takdirde yukarıdaki sorunlar göz korkutucu olacaktır. Fakat bu soruya karşılık olarak sayıya dayalı bir veri sunmak da sağlıklı değildir. Çünkü lojistik şirketinin büyüklüğü, iş hacmi ve daha pek çok faktör kazançları etkilemektedir. O yüzden diğer sektörlere göre kazanç oranlarının ve kârlılığının fazla olduğunu vurgulamalıyız.

Bir lojistik şirketinin sermayesi ne kadar büyük olursa geleceği de o kadar parlaktır. Çünkü sermayenin fazla olması demek yapılacak seferlerin yoğunluğunun artması ve müşteri potansiyelinin yükselmesi demektir. Taşınılacak yükün geri dönüşünde de aracın tekrar yüklenebilmesi kısmında ise kazanç oranlarında ciddi artışlar görülecektir.

Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak İstiyorum, Ne Yapmalıyım?
Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak İstiyorum, Ne Yapmalıyım?

Özetle uluslararası lojistik şirketi kurmak aynı sermayeyle kurulacak diğer iş kollarının büyük çoğunluğundan çok daha fazla kazanç sağlamaktadır. Bağlanan sermayenin de zaman içerisinde değer kazandığı açık bir gerçektir.

Uluslararası Lojistik Şirketi Kurmak İstiyorum, Ne Yapmalıyım?

Tüm şartları değerlendirerek şirketi hangi ülkede kuracağınıza karar vermelisiniz. Polonya Nakliyat olarak biz açıkça lojistik şirketinin Polonya’da kurulması halinde kâr oranlarının artacağını, personel alımında sorun yaşanmayacağını söyleyebiliriz. Nitekim lojistik şirketi kurmak hakkındaki “Neden Polonya” sayfamızda detaylardan bahsetmiştik.

Geri kalan süreçte gerekli belgeler, izinler, ofis ve personel alımı da dahil olmak üzere tüm desteği Polonya Nakliyat olarak bizler girişimcilere sağlıyoruz. Böylelikle girişimci, kuracağı lojistik şirketi için ilk işlemlerde profesyonel bir destek ile hareket etme imkânını kazanmış oluyor. Siz de taşımacılık sektörünün inceliklerini ve Polonya’da nasıl uluslararası lojistik şirketi kurabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz. Girişimci ruhunuzu serbest bırakın ve harekete geçin! Ayrıca bizi LinkedIn‘de de takip edebilirsiniz.

Hangi Ülkede Şirket Kurmak Avantajlı?

Yurtdışında şirket kurma fikri, uzun yıllardır Türkiye’de popüler bir fikirdir. Buna yalnızca girişimciler değil, yurtiçi şirket sahipleri de dahil olmakta ve iş alanlarını genişletmek için yurt dışı şirket kurma işlemlerine önem vermektedir. Çünkü yurt dışı şirketleriyle, işletmeler hem bilinirliğini uluslararası alana taşımakta hem de gelir kaynaklarını çeşitlendirmektedirler. Hangi ülkede şirket kurmak avantajlı sorusu ise şirketin kurulum sürecine başlangıç için sorulması gereken en önemli sorudur.

Kurulacak her şirket bir yatırımdır. Yatırımı da doğru yere, doğru yerde ve doğru şekilde yapmak son derece önemlidir. Doğrusunu yapmanın yolu ise girdilerin ve çıktıların muhasebesini önden tutmaktır. Dolayısıyla maliyetlerin düşük olduğu, imkânın geniş olduğu ülkede şirket kurmak avantajlı hale gelecektir.

Şirket Kurmak için Bir Ülkede Aranması Gerekenler

Şüphesiz ilk akla gelen özellik, ülkenin dış yatırımcıya karşı tutumudur. Eğer ülke dışarıdan gelecek yatırımcılara teşvik veriyor, bunların önünü açmak istiyorsa avantajlı olacaktır. Ülkenin ekonomik durumu ile işgücü maliyeti de oldukça önemli özellikler arasında yer almaktadır.

Ülkenin konumu, potansiyeli yüksek diğer ülkelere olan yakınlığı ise şirket kurmadan önce mutlaka dikkate alınması gereken unsurlar arasında yer almaktadır. Tüm bunların dışında ülkedeki vergi oranları da büyük önem taşımaktadır. Çünkü şirket, bulunduğu ülkeye belirli oranlarda vergi vermekle yükümlüdür.

Şirket kurmak için avantajlı olan bir ülkede bulunması gereken özellikleri bir tablo şeklinde sunmamız gerekirse;

  • Ülkenin yurt dışı yatırımcıya açık olması,
  • Vergi oranlarının, diğer ülkelere oranla daha düşük olması,
  • Şirket için gerekli belge ve izinlerin düşük maliyetli olması,
  • Ülkede ucuz işgücünün bulunması veya Türkiye’den işgücü temin etmenin kolay olması,
  • Ülke pazarının gelişmiş olması,
  • Ülkede ihracatın önünün açık olması,
  • Ekonomik olarak büyüyen, gelişen bir ülke olması,
  • Teknolojik imkânlara erişimin kolay olması,
  • Sınır komşuları ile diplomatik ilişkilerinin iyi olması.

Özelliklerinin her biri oldukça önemlidir. Bu özelliklere sahip olmayan bir ülkede planlama ne kadar iyi olursa olsun kârlılık ve işletmenin devamlılığı risk altındadır.

Şirket Kurmak için Bir Ülkede Aranması Gerekenler
Şirket Kurmak için Bir Ülkede Aranması Gerekenler

Hangi Ülkede Şirket Kurmak Avantajlı

Yukarıda sıralanan özelliklere sahip ülkelerin bulunduğunu biliyoruz. Fakat o ülkelerin de arasında en avantajlı olanını seçmek önemlidir. Bu noktada nakliye sektörünü baz alacak bir bakış açısıyla bakacak olursak, Polonya en uygun ülkelerin başında gelmektedir. Diğer sektörlerde de Polonya, çeşitli avantajlar sunmaktadır. Fakat yukarıdaki özelliklerin her birini karşılamasının yanı sıra Polonya, nakliye sektörü için en uygun noktadır. Nitekim yatırımcılarımız da son yıllarda yoğun bir şekilde Polonya’da nakliye şirketi kurmak ile ilgileniyorlar.

Lojistik sektöründe, yukarıdaki özelliklere ek olarak geçiş izinleri, vize ve gümrük anlaşmaları da son derece önemlidir.

Polonya, Avrupa’daki konumu ve Avrupa Gümrük Birliği Anlaşması gereğince herhangi bir gümrük sorunu yaşamadan taşımacılığa izin veren bir ülkedir. Ayrıca geçiş ücretlerinin ve vize sorunun da olmadığı bir ülke olmasıyla Polonya, diğer ülkelere göre başta nakliye şirketi olmak üzere şirket kurmanın avantajlı olduğu bir ülkedir.

Siz de Polonya’da nakliye şirketi kurmak ve Polonya’daki avantajlardan yararlanmak isterseniz bizimle iletişime geçebilir, tüm süreç hakkında detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.

Avrupa’da Şirket Kurmanın Avantajları

Avrupa, yatırım imkânlarının geniş olduğu, uluslararası bir pazara açılan dünyanın en önemli bölgelerinden bir tanesidir. Haliyle Avrupa’da şirket kurmak demek, uluslararası bir şirkete de açılan kapı demektir. Bu sebeple pek çok Türk yatırımcı, iş faaliyetlerini Avrupa’da da genişletmek istiyor. Yahut Avrupa’da başlayarak büyük bir Pazar oluşturmak için Avrupa’da şirket kurmanın detaylarını araştırıyor.

Avrupa’da Şirket Kurmak Avantajlı mı?

Elbette Avrupa’da kurulacak bir şirket avantajlıdır. Avrupa Birliği ülkeleri bilindiği gibi kendi arasında yoğun ticari ilişkilere sahiptir. Ayrıca Avrupa, kendi içinde belirli bir serbestliğe sahip ülkelerdir. Örneğin Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde faaliyet gösteren bir şirket, diğer Avrupa ülkeleri ile rahatlıkla ve düşük maliyetle ticaret yapabilir.

Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse basit bir listeleme yapılabilir;

  • Coğrafya: Avrupa, Türkiye’ye oldukça yakındır. Dolayısıyla coğrafi olarak merkezi Türkiye’de olan veya Türk vatandaşı olan yatırımcılar için süreç daha kolay işleyecektir.
  • Pazar: Avrupa, dünyadaki en büyük ekonomik pazarlardan bir tanesi konumundadır. Fırsatlar ve potansiyel kazançlar açısından oldukça zengindir.
  • Döviz: Türkiye’de de yatırımlarına devam etmek isteyenler için Avrupa’daki Euro kazancı büyük bir fark ortaya koymaktadır. Kârlı bir Avrupa şirketi ile Türkiye yatırımlarına hız kazandırmak mümkündür.
Avrupa’da Şirket Kurmanın Avantajları
  • Altyapı: Avrupa’da şirket kurmak demek, Avrupa’nın gelişmiş altyapısından da yararlanmak anlamına gelmektedir.
  • Uluslararası Tecrübe: Uluslararası iş yapmanın en kolay yollarından bir tanesi Avrupa’da iş kurmaktan geçer.
  • İtibar: Türkiye’deki itibarınız, Avrupa’daki şirketiniz sayesinde artacaktır.

Avrupa’da Hangi Ülkeler Şirket Kurmak için Avantajlı?

Türk göç oranının fazla olduğu Almanya ve Hollanda, şirket kurulmunda tercih edilen ülkeler arasındadır. Fakat daha düşük vergi oranları ve daha ucuz işgücü amacıyla son yıllarda diğer ülkeler tercih edilmektedir. Bu ülkeler daha çok Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerdir.

Sektöre göre değişiklik gösteriyor olsa da maliyetleri kontrol altına almak önemlidir. Bu amaçla yatırımcıların tercihi, vergilerin düşük olduğu, işgücünün daha ucuz olduğu ülkelerdir. Ayrıca Türk vatandaşlarının daha kolay çalışma izni alabildiği ülkeler de bu noktada ön plana çıkmaktadır.

Polonya, Avrupa’da şirket kurmak isteyenler için bahsi geçen her şartı karşılayan bir ülkedir. Nitekim düşük enflasyonu, nitelikli ve ucuz işgücüne sahiptir. Ayrıca istikrarlı büyüme kaydeden bir ekonomiye de sahiptir. Ülkeye gelecek yatırımcıları da memnuniyetle karşılayan Polonya, son birkaç yılda en çok tercih edilen ülkeler sıralamasında yükseliş katetmektedir.

Avrupa’da şirket kurmak için çıkacağınız yolculukta size danışman olmak, aklınıza takılan tüm soru işaretlerini gidermek için buradayız. Detaylı bilgi için hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Lojistik Sektöründe Şoförlerin Haftalık Çalışma Süreleri

Tır şoförlerinin haftalık çalışma süreleri, dinlenme ve tazminatları belirli standartlar üzerinde şekillenmektedir. Bu standartların belirlenmesini EC 561/2006 yönetmeliği karar vermektedir. Bu yönetmeliğe uyulması her şirket ve çalışan için geçerlidir. Dolayısıyla yönetmeliğin dışına çıkılması ise ağır mali cezalarla sonuçlanmaktadır.

Haftalık Çalışma Süreleri – Tır Şoförünün Haftalık Döngüsü

Haftalık çalışma döngüsü, takvim haftasından başlamaktadır. EC 561/2006 yönetmeliğine göre gerçek bir hafta pazartesi başlamakta ve pazar günü sona ermektedir. Ancak bahsi geçen takvim haftası, sürücünün çalışmaya başladığı günden itibaren sayılmaktadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık Direksiyon Başında Geçireceği Süre

Bir tır şoförünün hafta boyunca direksiyon başında geçireceği sürenin üst sınırı 56 saattir. Bu süre 9 saatlik 4 günlük periyot ile 10 saatlik uzatılmış sürüşün dahil edilmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Üst sınıra ulaşan tır şoförü için haftalık istirahat süresinin başlaması zorunludur. Buradaki önemli nokta ise bu haftadan sonraki hafta için sürücünün üst çalışma sınırı, haftalık 56 saat olmamaktadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık Rotasyonu

Üç hafta boyunca sürüş/zaman döngüsü, sürücünün dinlendikten sonraki hafta doğrudan sürüşe başlayacağı anlamına gelmektedir. Bu noktada art arda iki haftalık sürüş süresi saatinin üst sınırı 90 saattir. Yani ilk hafta 56 saat olan üst çalışma sınırına ulaşan bir sürücü, ikinci hafta ancak 34 saat çalışabilmektedir.

İki haftalık çalışmada hangi sürenin ilk hafta kullanılacağı önem taşımamaktadır. Örneğin ilk hafta 38 saat direksiyon başında geçiren sürücü ikinci hafta 52 saat direksiyon başında çalışabilmektedir.

Lojistik Sektöründe Şoförlerin Haftalık Çalışma Süreleri
Lojistik Sektöründe Şoförlerin Haftalık Çalışma Süreleri

Haftalık Rotasyonda Üçüncü Haftanın Hesaplanması

Yukarıda bahsedildiği gibi çalışma süreleri haftalık ve iki haftalık olacak şekilde hesaplanmaktadır. Bu hesaplanma her seferinde içerisinde bulunulan haftayı ve bir önceki haftayı kapsamaktadır. Dolayısıyla üçüncü bir haftaya gelindiğinde ikinci hafta ile birlikte yeni bir iki haftayı değerlendirmek gerekmektedir.

Tır şoförleri için çalışma sürelerinin hesaplanmasında haftalık ortalama çalışma süresinin de bir üst sınırı vardır. Bu üst sınır haftalık 48 saat ortalama çalışmayı içermektedir. Ortalamanın hesap edilmesi için art arda 4 ayın haftalık çalışma süresi ortalaması alınmaktadır. Sürüşlerin gerektiği gibi ilerlemesi için esneklik de elbette şart. Bu nedenle 48 saatlik üst sınırın 60 saate kadar esnemesi mümkün olmaktadır.

Tır Şoförlerinin İstirahat Süreleri

Tır şoförünün haftalık çalışma döngüsü en fazla 6 günü kapsamaktadır. Bu döngüyü sürüş, çalışma ve dinlenme oluşturmaktadır. Dolayısıyla haftalık dinlenme en geç altıncı işgününün sonunda başlamaktadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık İstirahat Süreleri
Tır Şoförlerinin Haftalık İstirahat Süreleri

Tır Şoförlerinin Haftalık İstirahat Süreleri

Normal koşullarda tır şoförlerinin haftalık dinlenme süresi 45 saattir. Bu süre zarfı sürücünün özgür alanıdır. Haftalık dinlenme süresi de çalışma süresiyle orantılı bir şekilde esnek olmalıdır. Hiçbir koşulda haftalık özgür alan 24 saatin altında kalmamalıdır.

Ancak sürücünün dinlenme süresini kısaltması kendi inisiyatifine bırakılmamıştır. Ayarlanması için iki farklı koşul göz önünde bulundurulmaktadır. Bu koşullardan ilki, art arda gelen iki hafta içinde sürücünün en az iki düzenli haftalık dinlenme süresini kullanmış olmasıdır. Veya bir normal bir de kısaltılmış olmak üzere dinlenme süresini kullanmış olması gerekir.

Bu koşullardan ikincisi ise kısaltışmış dinlenme seçeneğini kullanan sürücünün eksik dinlenme süresini kullanması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu durum herhangi bir azaltılmış dinlenme süresi ile telafi edilmek zorundadır. Bu da 45 saatten daha kısa, düzensiz bir dinlenme süresinden sonra en geç üç hafta içerisinde yapılmak zorundadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık Çalışma Süreleri ve Tazminatı

Bir sürücü üç hafta boyunca bir kez kısaltılmış dinlenme süresi kullanırsa tazminat hakkı doğmaktadır. Örneğin düzensiz dinlenme 45 saat yerine 35 saat sürdüğünde eksik olan 10 saat, tazminat ile telafi edilmelidir. Bu telafi, işlemden sonraki üçüncü haftanın sonuna kadar yapılmış olmalıdır. Tazminat, normal dinlenme süresine ek olarak tanınmaktadır.

Bununla birlikte tazminat, haftalık olarak düzenli bir dinlenme ile iade edilmek zorunda değildir. Tazminat hakkını günlük dinlenmeyle birleştirerek kullanmak da sürücü için mümkündür. Ayrıca tazminatın bölünmesi mümkün değildir ve her zaman bütünüyle sürücüye iade edilmelidir.

Nakliye sektörüne dair şirketlerin bilmesi gerekenleri sürekli araştırmaya ve aktarmaya devam ediyoruz. Bunu yaparken sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımlarımıza da aralıksız devam ediyoruz. Siz de nakliye sektörüne sıcak bakıyorsanız bizi takip edebilirsiniz!

Polonya Geçiş Ücretleri

Bu yıl ve gelecek yıldan itibaren, Polonya’da otoyollar, otobanlar ve şehirlerarası yolların geçiş ücretlerinin artması beklenmektedir. Bu beklenti, 3,5 tonun üzerindeki ticari araçlar için geçerlidir. Geçiş ücretleri en çok, en düşük euro sınıfındaki araçlar için artacak, ancak daha çevre dostu kamyonların da sayıları artacaktır.

Araç kategorileri:

  • Euro 2
  • Euro 3
  • Euro 4
  • Euro 5 ve üzeri

GVW’si 3,5 t’nin üzerinde ve 12 t’nin altında olan motorlu araçlar

  • 2022’ye kıyasla 0,48 PLN: 0,42 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,42 PLN: 0,37 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,34 PLN: 0,30 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,24 PLN: 0,21 PLN

Toplam ağırlığı 12 ton veya daha fazla olan motorlu araçlar

  • 2022’ye kıyasla 0,64 PLN: 0,56 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,55 PLN: 0,48 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,45 PLN: 0,39 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,33 PLN: 0,29 PLN

Örneğin, 12 tonun üzerinde ve Euro 5 emisyon sınıfında kamyona sahip olan bir nakliye şirketi bu yıldan itibaren kilometre başına 0,33 PLN ücret ödeyecek (2022’de bu oran 0,29 PLN idi). Bu, herhangi bir yolculukta 100 km başına 4 PLN artış anlamına gelmektedir.

2023 ve 2022 de Şehirlerarası Yollarda Geçiş Ücretleri (1 KM Başına)

2023 ve 2022’de Şehirlerarası Yollarda Geçiş Ücretleri (1 KM Başına)

Araç kategorisi:

  • Avro 2
  • Avro 3
  • Avro 4
  • Euro 5 ve üzeri

GVW’si 3,5 t’nin üzerinde ve 12 t’nin altında olan motorlu araçlar

  • 2022’ye kıyasla 0,39 PLN: 0,34 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,34 PLN: 0,30 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,27 PLN: 0,23 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,20 PLN: 0,17 PLN

Toplam ağırlığı 12 ton veya daha fazla olan motorlu araçlar

  • 2022’ye kıyasla 0,50 PLN: 0,44 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,45 PLN: 0,39 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,36 PLN: 0,31 PLN
  • 2022’ye kıyasla 0,25 PLN: 0,22 PLN

Nakliye ve depo lojistiği kapsamında 2022 yılında çok sayıda zorlukla karşılaşıldı. Akaryakıt ve enerji piyasalarındaki hızlı enflasyon artışı ve yüksek fiyatlar, sektördeki şirketlerin stratejilerini hem organizasyonel hem de stratejik düzeyde yenideN şekillendirdi. Bununla birlikte, devam eden krizde birçok yeni gelişme olasılığı öngörülmektedir.

Maliyet Politikasının Optimizasyonu

2022 yılında TSL endüstrisi için en büyük zorluk artan maliyetlerdi. Motorin, AdBlue, elektrik veya gaz fiyatındaki artış çok sert ve birkaç hafta içinde gerçekleşti. Bu durum, müşterilerle sözleşmeler müzakere etme veya yakıt ve enflasyon hükümleri getirme ihtiyacını beraberinde getirdi. Nakliye şirketleri, işletme maliyetlerini optimize etmeyi amaçlayan çeşitli çözümler ortaya koydu. Yaşanan diğer bir sıkıntı ise artan enflasyona dayanıyordu.

Yüksek enflasyon nedeniyle, kuruluşlar giderlerini yıllık bütçeye göre kontrol etme konusunda çok zorlandılar.

Artan maliyetler, taşımacılık sektörünü konsolidasyona doğru itebilir. Büyük şirketlerin böyle bir krizi yönetmesi çok daha kolaydır. Çünkü bunu yapacak kaynaklara sahiplerdir ve bu da onların zor bir dönemde faaliyet göstermelerine olanak sağlar. Küçük şirketler genellikle, uzun süreli maliyet baskısına dayanmalarını sağlayacak manevra kabiliyetine, mali kaynaklara veya desteğe sahip değildir.

Kapsamlı Verilere Dayalı Yönetim

Büyük lojistik operatörlerinin ve nakliye şirketlerinin bir diğer önemli avantajı, büyük miktarda veri toplama ve analiz etme yeteneğidir. Bu veriler sayesinde ekonomik veya ticari realiteyi kişisel fikir ve tecrübelerden çok daha iyi tanımlayan rakamlara dayalı rasyonel kararlar almaları mümkündür. Bu tür işletmeler, ticaret kalemlerini “hesaplamak” için çeşitli çözümlere yatırım yapmayı öngörebilirler. Böyle bir araca en iyi örnek ulaşımda kullanılan telematiktir.

Sosyal medya hesaplarımız aktif olarak taşımacılık sektörünün nabzını tutmaya devam ediyor, takip edebilirsiniz!