Polonya’da Lojistik Ağlarda İşbirliği

Polonya’daki lojistik ağlarda işbirliği konusu, dikkat çekici bir büyüme yaşayan lojistik sektörünü en çok etkileyen faktörlerinden biridir.

Lojistik Sektöründe İşbirliğinin Rolü

 

İşbirliği, Polonya’daki lojistik ağların kalbinde bulunmaktadır. Bu sayede taşıyıcılar, tedarikçiler veya distribütörler gibi tüm şirketler bir araya gelmenin avantajlarını artan bir şekilde gözlemlemektedir. Kaynakları ve uzmanlıkları bir araya getirerek, işletmeler etkinliklerini artırabilir ve endüstri içindeki etkisini genişletebilir.

Etkin Taşıma ve Dağıtımın Önemi

 

Polonya’daki lojistik ağlardaki işbirliği, daha etkili taşıma ve dağıtım süreçlerine yol açmıştır. Bu bağlamda taşıma kaynaklarını ve rotalarını paylaşarak, işletmeler maliyetleri azaltabilir ve tedarik zincirlerini optimize edebilirler. Böylece bu verimlilik ortamı hem bireysel şirketlere hem de Polonya’nın lojistik endüstrisinin genel rekabetçiliğine katkı sağlar.

Sınır Ötesi Ticareti Kolaylaştırma

 

Polonya’nın stratejik konumu, Avrupa’daki lojistik sektörün önemli bir parçası olan sınır ötesi ticareti kolaylaştırır. Lojistik ağlar içindeki işbirliği, gümrük prosedürlerini basitleştirir, düzenlemeleri uyumlaştırır ve malların sınırları aşan hareketini kolaylaştırır. Böylece Polonya’nın Avrupa pazarlarına yönelik merkezi bir dağıtım noktası olarak konumunu güçlendirir.

Teknoloji Entegrasyonu ve Veri Paylaşımının Lojistiğe Etkisi

 

Teknolojinin yönlendirdiği bir dünyada, lojistik ağlardaki işbirliği sık sık teknoloji entegrasyonu ve veri paylaşımı içerir. Böylelikle gerçek zamanlı veri paylaşımı, sevkiyat takip bilgileri ve envanter seviyeleri gibi, şirketlere bilinçli kararlar alabilme, hızla değişikliklere yanıt verebilme ve yüksek düzeyde hizmet kalitesini sürdürebilme olanağı sunar.

Çevresel Sürdürülebilirlik

 

Çevresel sürdürülebilirlik, lojistik endüstrisinde artan bir endişedir. Lojistik ağlar içindeki işbirliği, paylaşılan taşımacılık ve azaltılmış karbon emisyonları gibi yeşil girişimlere yol açıyor. İşbirliği yaparak çevresel etkilerini azaltmak, işletmelerin kamusal imajlarını iyileştirmelerine yardımcı olur. Aynı zamanda giderek daha sıkılaşan çevresel düzenlemelere uygunluk sağlamalarına da yardımcı olur.


Yatırım Fırsatları


Lojistik ağlar içindeki işbirliği, yatırım fırsatlarının kapılarını açıyor. Böylece ortak girişimler, işbirlikleri ve ortak altyapı projeleri daha yaygın hale geliyor. Bu yatırımlar, endüstrinin genel kapasitesini artırıyor. Sonuç olarak uzun vadeli büyümeyi destekliyor.


Birleşik Bir Yaklaşım


Lojistik ağlardaki işbirliği, Polonya’nın lojistik endüstrisinin başarısının arkasındaki güçlü bir itici güç haline geldi. Böylelikle şirketler işbirliği yaparak etkinliği artırabilir bir konuma ulaştılar. Böylece maliyetleri azaltarak endüstrinin değişen talepleriyle başa çıkabilirler. Polonya Avrupa’da bir lojistik merkez olarak konumunu güçlendirmeye devam ettiği için lojistik ağlar içindeki işbirliği önem kazanıyor. Sonuç olarak küresel sahnede yerini korumak ve genişletmek için hayati bir rol oynuyor. Endüstri içindeki işbirliği ruhu, Polonya’nın lojistik sektörünün esnekliğini ve uyum kabiliyetini kanıtlar ve gelecekteki büyüme ve başarının bir işareti olarak devam eder.

Polonya Lojistik Fırsatları 2023

Bizi LinkedIn üzerinden takip ederek Polonya hakkında daha çok blog içeriğinden haberdar olabilirsiniz!

Hangi Ülkede Şirket Kurmak Avantajlı?

Yurtdışında şirket kurma fikri, uzun yıllardır Türkiye’de popüler bir fikirdir. Buna yalnızca girişimciler değil, yurtiçi şirket sahipleri de dahil olmakta ve iş alanlarını genişletmek için yurt dışı şirket kurma işlemlerine önem vermektedir. Çünkü yurt dışı şirketleriyle, işletmeler hem bilinirliğini uluslararası alana taşımakta hem de gelir kaynaklarını çeşitlendirmektedirler. Hangi ülkede şirket kurmak avantajlı sorusu ise şirketin kurulum sürecine başlangıç için sorulması gereken en önemli sorudur.

Kurulacak her şirket bir yatırımdır. Yatırımı da doğru yere, doğru yerde ve doğru şekilde yapmak son derece önemlidir. Doğrusunu yapmanın yolu ise girdilerin ve çıktıların muhasebesini önden tutmaktır. Dolayısıyla maliyetlerin düşük olduğu, imkânın geniş olduğu ülkede şirket kurmak avantajlı hale gelecektir.

Şirket Kurmak için Bir Ülkede Aranması Gerekenler

Şüphesiz ilk akla gelen özellik, ülkenin dış yatırımcıya karşı tutumudur. Eğer ülke dışarıdan gelecek yatırımcılara teşvik veriyor, bunların önünü açmak istiyorsa avantajlı olacaktır. Ülkenin ekonomik durumu ile işgücü maliyeti de oldukça önemli özellikler arasında yer almaktadır.

Ülkenin konumu, potansiyeli yüksek diğer ülkelere olan yakınlığı ise şirket kurmadan önce mutlaka dikkate alınması gereken unsurlar arasında yer almaktadır. Tüm bunların dışında ülkedeki vergi oranları da büyük önem taşımaktadır. Çünkü şirket, bulunduğu ülkeye belirli oranlarda vergi vermekle yükümlüdür.

Şirket kurmak için avantajlı olan bir ülkede bulunması gereken özellikleri bir tablo şeklinde sunmamız gerekirse;

  • Ülkenin yurt dışı yatırımcıya açık olması,
  • Vergi oranlarının, diğer ülkelere oranla daha düşük olması,
  • Şirket için gerekli belge ve izinlerin düşük maliyetli olması,
  • Ülkede ucuz işgücünün bulunması veya Türkiye’den işgücü temin etmenin kolay olması,
  • Ülke pazarının gelişmiş olması,
  • Ülkede ihracatın önünün açık olması,
  • Ekonomik olarak büyüyen, gelişen bir ülke olması,
  • Teknolojik imkânlara erişimin kolay olması,
  • Sınır komşuları ile diplomatik ilişkilerinin iyi olması.

Özelliklerinin her biri oldukça önemlidir. Bu özelliklere sahip olmayan bir ülkede planlama ne kadar iyi olursa olsun kârlılık ve işletmenin devamlılığı risk altındadır.

Şirket Kurmak için Bir Ülkede Aranması Gerekenler
Şirket Kurmak için Bir Ülkede Aranması Gerekenler

Hangi Ülkede Şirket Kurmak Avantajlı

Yukarıda sıralanan özelliklere sahip ülkelerin bulunduğunu biliyoruz. Fakat o ülkelerin de arasında en avantajlı olanını seçmek önemlidir. Bu noktada nakliye sektörünü baz alacak bir bakış açısıyla bakacak olursak, Polonya en uygun ülkelerin başında gelmektedir. Diğer sektörlerde de Polonya, çeşitli avantajlar sunmaktadır. Fakat yukarıdaki özelliklerin her birini karşılamasının yanı sıra Polonya, nakliye sektörü için en uygun noktadır. Nitekim yatırımcılarımız da son yıllarda yoğun bir şekilde Polonya’da nakliye şirketi kurmak ile ilgileniyorlar.

Lojistik sektöründe, yukarıdaki özelliklere ek olarak geçiş izinleri, vize ve gümrük anlaşmaları da son derece önemlidir.

Polonya, Avrupa’daki konumu ve Avrupa Gümrük Birliği Anlaşması gereğince herhangi bir gümrük sorunu yaşamadan taşımacılığa izin veren bir ülkedir. Ayrıca geçiş ücretlerinin ve vize sorunun da olmadığı bir ülke olmasıyla Polonya, diğer ülkelere göre başta nakliye şirketi olmak üzere şirket kurmanın avantajlı olduğu bir ülkedir.

Siz de Polonya’da nakliye şirketi kurmak ve Polonya’daki avantajlardan yararlanmak isterseniz bizimle iletişime geçebilir, tüm süreç hakkında detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.

Lojistik Sektöründe Şoförlerin Haftalık Çalışma Süreleri

Tır şoförlerinin haftalık çalışma süreleri, dinlenme ve tazminatları belirli standartlar üzerinde şekillenmektedir. Bu standartların belirlenmesini EC 561/2006 yönetmeliği karar vermektedir. Bu yönetmeliğe uyulması her şirket ve çalışan için geçerlidir. Dolayısıyla yönetmeliğin dışına çıkılması ise ağır mali cezalarla sonuçlanmaktadır.

Haftalık Çalışma Süreleri – Tır Şoförünün Haftalık Döngüsü

Haftalık çalışma döngüsü, takvim haftasından başlamaktadır. EC 561/2006 yönetmeliğine göre gerçek bir hafta pazartesi başlamakta ve pazar günü sona ermektedir. Ancak bahsi geçen takvim haftası, sürücünün çalışmaya başladığı günden itibaren sayılmaktadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık Direksiyon Başında Geçireceği Süre

Bir tır şoförünün hafta boyunca direksiyon başında geçireceği sürenin üst sınırı 56 saattir. Bu süre 9 saatlik 4 günlük periyot ile 10 saatlik uzatılmış sürüşün dahil edilmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Üst sınıra ulaşan tır şoförü için haftalık istirahat süresinin başlaması zorunludur. Buradaki önemli nokta ise bu haftadan sonraki hafta için sürücünün üst çalışma sınırı, haftalık 56 saat olmamaktadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık Rotasyonu

Üç hafta boyunca sürüş/zaman döngüsü, sürücünün dinlendikten sonraki hafta doğrudan sürüşe başlayacağı anlamına gelmektedir. Bu noktada art arda iki haftalık sürüş süresi saatinin üst sınırı 90 saattir. Yani ilk hafta 56 saat olan üst çalışma sınırına ulaşan bir sürücü, ikinci hafta ancak 34 saat çalışabilmektedir.

İki haftalık çalışmada hangi sürenin ilk hafta kullanılacağı önem taşımamaktadır. Örneğin ilk hafta 38 saat direksiyon başında geçiren sürücü ikinci hafta 52 saat direksiyon başında çalışabilmektedir.

Lojistik Sektöründe Şoförlerin Haftalık Çalışma Süreleri
Lojistik Sektöründe Şoförlerin Haftalık Çalışma Süreleri

Haftalık Rotasyonda Üçüncü Haftanın Hesaplanması

Yukarıda bahsedildiği gibi çalışma süreleri haftalık ve iki haftalık olacak şekilde hesaplanmaktadır. Bu hesaplanma her seferinde içerisinde bulunulan haftayı ve bir önceki haftayı kapsamaktadır. Dolayısıyla üçüncü bir haftaya gelindiğinde ikinci hafta ile birlikte yeni bir iki haftayı değerlendirmek gerekmektedir.

Tır şoförleri için çalışma sürelerinin hesaplanmasında haftalık ortalama çalışma süresinin de bir üst sınırı vardır. Bu üst sınır haftalık 48 saat ortalama çalışmayı içermektedir. Ortalamanın hesap edilmesi için art arda 4 ayın haftalık çalışma süresi ortalaması alınmaktadır. Sürüşlerin gerektiği gibi ilerlemesi için esneklik de elbette şart. Bu nedenle 48 saatlik üst sınırın 60 saate kadar esnemesi mümkün olmaktadır.

Tır Şoförlerinin İstirahat Süreleri

Tır şoförünün haftalık çalışma döngüsü en fazla 6 günü kapsamaktadır. Bu döngüyü sürüş, çalışma ve dinlenme oluşturmaktadır. Dolayısıyla haftalık dinlenme en geç altıncı işgününün sonunda başlamaktadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık İstirahat Süreleri
Tır Şoförlerinin Haftalık İstirahat Süreleri

Tır Şoförlerinin Haftalık İstirahat Süreleri

Normal koşullarda tır şoförlerinin haftalık dinlenme süresi 45 saattir. Bu süre zarfı sürücünün özgür alanıdır. Haftalık dinlenme süresi de çalışma süresiyle orantılı bir şekilde esnek olmalıdır. Hiçbir koşulda haftalık özgür alan 24 saatin altında kalmamalıdır.

Ancak sürücünün dinlenme süresini kısaltması kendi inisiyatifine bırakılmamıştır. Ayarlanması için iki farklı koşul göz önünde bulundurulmaktadır. Bu koşullardan ilki, art arda gelen iki hafta içinde sürücünün en az iki düzenli haftalık dinlenme süresini kullanmış olmasıdır. Veya bir normal bir de kısaltılmış olmak üzere dinlenme süresini kullanmış olması gerekir.

Bu koşullardan ikincisi ise kısaltışmış dinlenme seçeneğini kullanan sürücünün eksik dinlenme süresini kullanması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu durum herhangi bir azaltılmış dinlenme süresi ile telafi edilmek zorundadır. Bu da 45 saatten daha kısa, düzensiz bir dinlenme süresinden sonra en geç üç hafta içerisinde yapılmak zorundadır.

Tır Şoförlerinin Haftalık Çalışma Süreleri ve Tazminatı

Bir sürücü üç hafta boyunca bir kez kısaltılmış dinlenme süresi kullanırsa tazminat hakkı doğmaktadır. Örneğin düzensiz dinlenme 45 saat yerine 35 saat sürdüğünde eksik olan 10 saat, tazminat ile telafi edilmelidir. Bu telafi, işlemden sonraki üçüncü haftanın sonuna kadar yapılmış olmalıdır. Tazminat, normal dinlenme süresine ek olarak tanınmaktadır.

Bununla birlikte tazminat, haftalık olarak düzenli bir dinlenme ile iade edilmek zorunda değildir. Tazminat hakkını günlük dinlenmeyle birleştirerek kullanmak da sürücü için mümkündür. Ayrıca tazminatın bölünmesi mümkün değildir ve her zaman bütünüyle sürücüye iade edilmelidir.

Nakliye sektörüne dair şirketlerin bilmesi gerekenleri sürekli araştırmaya ve aktarmaya devam ediyoruz. Bunu yaparken sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımlarımıza da aralıksız devam ediyoruz. Siz de nakliye sektörüne sıcak bakıyorsanız bizi takip edebilirsiniz!

Tır Şoförlerinin Günlük Çalışma Süreleri

Tır şoförleri, iş faaliyetlerini yalnızca önceden belirlenmiş zaman dilimleri içerisinde gerçekleştirmektedir. Tır şoförlerinin günlük çalışma süreleri, çalıştıkları ekip içerisindeki rotasyon kapsamında belirlenmektedir.

Günlük çalışma süresi tır şoförleri için bir standarda bağlanmıştır. Bu standart Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 15 Mart 2006 tarihli 561/2066 sayılı yönetmeliği tarafından düzenlenmiştir.

Tır Şoförünün Günlük Çalışma Üst Sınırı Nedir?

Tek bir sürücü için günlük çalışma süresi hesaplanırken; araç kullanma, dinlenme, eğitim ve diğer işler gibi faaliyetlerini içermektedir. Temel olarak bir tır sürücüsü gün içerisinde çalışma süresinden daha fazla dinlenmez.

Sürücünün hata payını azaltmak amacıyla direksiyon başında geçirilen sürenin aralıksız devam etmesine izin verilmemektedir. Dolayısıyla sürücünün araç kullanımı ve diğer işleri belirlenmiş zaman çizelgesi içerisinde gerçekleşmektedir.

Tır Şoförünün Günlük Çalışma Üst Sınırı Nedir?

Günlük Sürüş ve Dinlenme

Bir tır şoförü, gün içerisinde 9 saatten fazla araç kullanamamaktadır. Yasalar, sağlık açısından buna izin vermemektedir. Buna ek olarak bu 9 saatlik sürüşü molasız bir şekilde yapması da yine yasalara aykırıdır. Sürücünün direksiyon başında aralıksız geçirdiği üst saat sınırı 4,5 saattir. Belirlenmiş olan 4,5 saatlik süre dolduğunda en az 45 dakikalık mola verilmesi zorunludur. Sürüşün devam etmesi ancak bu moladan sonra mümkün olacaktır.

Günlük 9 saatlik çalışma üst sınırı sürücüler için haftada iki kez esneyebilir. Bu esneklik 1’er saat olacak şeklinde düzenlenmiştir. Fakat ilave olarak uzatılan sürüş süresine geçişte de en az 45 dakikalık bir mola zorunlu kılınmıştır.

Günlük Sürüş ve Dinlenme

Ayrıca 45 dakikalık molalarda da sürücüler için kolaylık sağlanması amacıyla esneklik mümkündür. Bu esnek mola vakitleri yukarıda gösterildiği gibidir. Yukarıdaki örnekte sürücü, 2 saat araç sürdükten sonra 15 dakikalık mola kullanıyor. Sonrasında 2,5 saat daha direksiyon başında kalıyor, böylelikle 4,5 saat sürüş süresini doldurmuş oluyor. Son olarak 30 dakika daha mola kullanarak 45 dakikalık molasını 4,5 saatin içerisine yaymış oluyor.

Bu noktada yasalar dinlenme süresini esnetmekte fakat bunun için bir kural koymaktadır. Bu kurala göre iki parçalık molanın kısa olanı ilk mola olmalıdır.

Tüm mola süresi bittikten sonra sürücünün sürüşe devam etmesi mümkündür. Fakat günlük izin verilen üst sürüş sınırı geçilmemelidir.

Tır Şoförünün Diğer Görevleri Nasıl Hesaplanmaktadır?

Tır şoförüne tanımlanan diğer görevler, sürücünün günlük çalışma süresinin bir parçasıdır. Ayrıca araç kullanma süresiyle de bağlantılıdır. Bir örnekle açıklamak gerekirse aşağıdaki görsel durumu net bir şekilde izah etmektedir;

Tır Şoförünün Günlük Çalışma Periyodundaki İşleri

Direksiyon başında geçirilen süre ve diğer görevler dönüşümlü şekilde gerçekleştirilmektedir. Ancak diğer işler araç kullanma molası olarak değerlendirilmemektedir. Her iki aktivitenin yani hem sürüş hem de diğer işlerin toplamı kesintisiz olarak 6 saat üst sınırı ile tanımlanmıştır. Sürenin dolmasını takiben en az 45 dakikalık bir mola yine zorunlu tutulmaktadır.

Sürücünün Günlük Dinlenme Süresi Ne Kadardır?

Yönetmelik, tır şoförünün dinlenme süre zarfını, sürücünün zamanını özgürce değerlendirdiği bir zaman aralığı olarak tanımlamaktadır. Bunun yol güvenliği açısından önemli olduğu bir gerçektir ayrıca sürücünün sağlığı için de oldukça önemlidir.

Dinlenme süreleri düzenli veya sabit bir şekilde belirlenmektedir. Her iki durumda da sürücünün dinlenme süresi minimum değerlerden fazla olmalıdır.

Tır Şoförünün Diğer Görevleri Nasıl Hesaplanmaktadır?

Düzenli bir günlük istirahat süresi en az 11 saattir. Kısaltılmış dinlenme süresinde ise dinlenme en az 9 saat olacak şekilde düzenlenmiştir. Yukarıdaki görselde 13 saat çalışan ve 11 saat istirahat eden bir sürücünün çalışma günü gösterilmiştir. Yani çalışma süresi ile dinlenme süresi 24 saate uyumlu olarak dizayn edilmek zorundadır.

Ayrıca günlük istirahat süresi mola örneğinde gösterdiğimiz gibi esnetilerek ikiye bölünebilmektedir. Bölünme durumunda ilk dinlenmenin minimum 3 saat, ikinci dinlenmenin ise 9 saat sürmesi gerekmektedir. Bunun için ayrı bir örnek şema aşağıda verilmiştir.

Tır Şoförlerinin Günlük Çalışma Süreleri

Şemadaki bölünmüş dinlenme süresi, düzenli bir haftalık dinlenme olarak kabul edilmektedir. Ancak burada önemli olan araç kullanma, diğer görevleri yerine getirme ve istirahatin 15 saati geçmemesidir. Günlük molanın 11 saatten 9 saate düşürülmesi ise haftalık istirahatin ardından yalnızca üç kez gerçekleştirilmektedir.

Nakliye sektöründe hem şirketler için hem de tır şoförleri için gerekli bilgiyi doğru kaynaklardan ediniyoruz. Sizlere de bu bilgileri blog içeriklerimizle, Facebook adresimizle ve LinkedIn adresimizle aktarıyoruz. Sektörün nabzını tutmak için içeriklerimizi takipte kalabilirsiniz.

OCP Sertifikası Nedir?

OCP, Oracle Certification Program’ın kısaltması olarak kullanılmaktadır. Türkçesi, Oracle Sertifikasyon programıdır. Temel olarak taşıyıcının eşyayı ücret karşılığında taşımasını esas alan bir sigorta türüdür. OCP sertifikası, bazı ülkelerde zorunlu tutulmaktadır. Bu ülkelerin içerisinde Polonya yer almamaktadır. Ayrıca Polonya’da OCP sertifikası kullanımı isteğe bağlıdır. Fakat yolda veya siparişin teslimi sırasında ortaya çıkabilecek beklenmedik durumlara karşı koruma sağlayacağı için çoğunlukla gerekli görülmektedir.

OCP sigortasına sahip bir taşıyıcı, taşıma hizmetlerinde düşük performans gösterirse bunun da yaptırımları bulunmaktadır. Eğer müşteri tazminat talep ederse, istenilen tazminat müşteriye en geç 30 gün içerisinde teslim edilmelidir. Bu da iç ve dış pazarda, özellikle büyük firmaların yaygın kullandığı bir koruyucu yöntemdir.

Netice itibarıyla OCP sertifikası, hem taşıyıcıyı hem de müşteriyi korumaya yönelik hareket eden bir sigortadır. İşini sağlama almak isteyen şirketler de bu sigortadan büyük ölçüde yararlanmaktadır.

polonya nakliyat ocp sertifikası

OCP Sertifikası Faydaları Nelerdir?

Gerek yurtiçi gerekse yurtdışı nakliyatta hatalı taşıma, eksik taşıma veya teslim edilmeme durumlarına karşı kullanılan bir sigortadır. Bu nedenle OCP sertifikası oldukça faydalıdır. Süreç ile alakalı OCP’nin sağladığı avantajlar şöyle listelenebilir:

  • Nakliyenin çalınması,
  • Nakliyede hasar,
  • Kargonun imhası,
  • Teslim süresinin uzaması,
  • Emrin yerine getirilmesinde ağır ihmal
  • Yanlış kişiye teslim edilme,
  • Alt yüklenicilerin hatalarından sorumluluk,
  • Emri kasıtlı olarak yerine getirmeme.

Yukarıda yer alan durumlar, oldukça can sıkıcı durumlardır. OCP’nin faydaları da tam olarak bu can sıkıcı durumların ortaya çıkmamasını sağlamaktır.

OCP Sigortasının Maliyeti Nedir?

Bu noktada sabit bir fiyat uygulaması bulunmamaktadır. Dolayısıyla fiyat, sigorta şirketlerine göre değişiklik göstermektedir. Çünkü sigorta şirketlerinin her biri, sigorta primlerini ve indirimleri farklı hesaplamaktadır. Ayrıca sözleşmenin alt noktalarındaki farklılıklar da ücretin değişmesine neden olmaktadır.

Sigorta primleri; genellikle şirketin cirosu, teminat tutarı, taşınan yükün türü ve diğer faktörlere göre hesaplanmaktadır. Ayrıca taşıyıcının daha özenli çalışmasını teşvik etmek amacıyla bazı özel indirimler de uygulanmaktadır. Son olarak unutulmamalıdır ki; sigorta tutarı, taşımada söz konusu olan malların değerini veya sevk irsaliyesindeki tutarı kapsamalıdır. Aksi bir durum söz konusu değildir.

OCP Sertifikası Kapsamında Olmayan Mallar

OCP’nin bir sigorta türü olduğu yukarıda anlatılmıştı. Teoride de her şeyin sigorta altına alınabileceği düşünülmektedir. Fakat her şeyi sigortalatmak, geçerli indirimlerden vazgeçmek anlamına gelmektedir. Tabii malların riskine göre ayrıca bir de ek ücretin devreye gireceğini söylemeliyiz. Ek ücrete tabii olacak riskli mallar şöyle listelenebilir:

polonya nakliyat
  • Para,
  • İlaç,
  • Belge,
  • Sanat eseri,
  • Canlı hayvan,
  • Tütün,
  • Alkol,
  • Elektronik ürünler

Bu ürünler, çoğunlukla “ADR malları” olarak sınıflandırılan yüksek risk grubuna ait ürünlerdir. Sigortadan önce taşınması için belirli koşulların oluşurulması ve gerekli prosedürlerin hazırlanması gerekmektedir. Taşıma izni alındıktan sonra ise sigortalama işlemi gerçekleştirilebilir. Fakat burada şirketlerin dikkat etmesi gereken bir durum daha bulunmaktadır. Bazı sigorta şirketleri, OCP poliçesi kapsamında ürünün sigortalanmasından vazgeçilmesi ibaresini sözleşmeye eklemektedir. Bu tür sigortacılar tercih edilmemelidir.

Sigorta anlaşması imzalanmadan önce mutlaka anlaşmanın hükümleri gözden geçirilmelidir.

OCP Sigortalarının Türleri Nelerdir?

Şu anda Polonya’da iki tür OCP sigortası türü bulunmaktadır. Bu sigorta türleri:

  • Uluslararası OCP sigortası,
  • Yerel OCP sigortası

OCP sertifikası tüm dünyada aynı şekilde işlememektedir. Bu nedenle OCP sigortaları da yerel ve uluslararası olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise Avrupa Birliği ülkelerinin dünyanın diğer ülkeleri ile yasal olarak uyuşmamasıdır. Ayrıca “Üçüncü Şahısların Sorumluluğuna İlişkin Uluslarası Sözleşme Hükümleri” de bunu gerekli kılmaktadır.

Yerel yasal düzenlemelerde; yasaların ve hükümlerin farklı şekillerde yorumlanması büyük rol oynamaktadır. Bu nedenle, uluslarası taşımacılık pazarları için tüm şartları göz önünde bulunduran farklı OCP politikaları oluşturulmuştur.

Nakliye sektörü için büyük önem taşıyan bir konuya daha Polonya Nakliyat olarak açıklık getirdik. Sektörün nabzını tutn uyor, kuracağınız şirketin sağlam temeller üzerine oturması için sürekli çalışıyoruz.

Bizi Facebook sayfamızdan da takip ederek içeriklerimizden anında haberdar olabilirsiniz!

Şoför Kartı veya KOD 95 Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Dijital takograf adı verilen cihazla donatılmış araçları kullanmak isteyen sürücüler için bazı şartlar gereklidir. Bu şartların başında; şoför kartı veya şoförler arasındaki yaygın adıyla KOD 95 adı verilen bir belge yer almaktadır. Şoför kartı nedir, ne anlama gelir ve nasıl temin edilir? İşte bazı ipuçları.

Şoför Kartı Nedir?

Şoför kartı, dijital takografa sahip aracı kullanan kişiyi tanımlamaktadır. Dijital takograftan alınan veriler, cihazın sabit diskine ve takografa takılan şoför kartına kaydedilmektedir. Ayrıca bir aracın dijital takografa sahip olması için de bazı şartlar aranmaktadır. Bu şartlar;

  • Azami yük ağırlığı 3,5 tonun üzerine olan ağır yük aracı
  • Aracın, şoför dahil 9 kişiden fazla yolcu taşıma kapasitesi

Şoför kartınız olmadan dijital takograflı bir araç kullanmaya başlamak mümkün değildir. Bu nedenle bu belge, ehliyet kadar önemlidir. Kart, sürüşe başlamadan önce takografa takılmalı ve yolculuk sonunda çıkarılmalıdır. Araçtan çıkarıldıktan sonra kart, mutlaka şoförün yanında olmalıdır.

Şoför kartı veya KOD 95, sadece bir Şoföre tahsis edilmektedir. Dolayısıyla oldukça önemlidir, kaybedilmemeli veya kimseye ödünç verilmemelidir.

şoför kartı

Şoför Kartının Özellikleri Nelerdir?

Şoför kartı, tahsis edildiği kişiyi tanımlayan bir dizi veri içermektedir. Kartta yer alan bilgiler arasında sahibinin adı, doğum tarihi veya vergi kimlik numarası bulunmaktadır. Kartta ayrıca sahibinin ehliyet numarası ve Şoför kartının numarası da yer almaktadır. Ayrıca kartın üzerinde kart sahibinin fotoğrafı ve imzası da bulunmaktadır. Diğer yazılı veriler ise kartın düzenleme ve son kullanma tarihi, kayıtlı olunan ülke ve kartı düzenleyen kurumdur.

Şoför kartı, kimlik bilgilerinin yanı sıra dijital takograftan gelen verilerin kaydedildiği bir çipi de içermektedir. Bu nedenle bu belge, çalışma süresinin yanı sıra araçla kat edilen mesafeyi veya aracı kullanan kişinin faaliyetindeki değişiklikleri kaydetmek için de kullanılmaktadır.

“DKV Kart Nedir? Yakıt Kartları Hakkında Bilinmesi Gerekenler” Başlıklı yazımız da ilgini çekebilir! Bu bağlantı aracılığı ile o içeriğe de göz atabilirsin.

Peki veriler ne sıklıkla kaydedilmelidir? Kart, bir Şoförün verilerini 28 iş günü boyunca saklama özelliğine sahiptir. Eğer verilerin daha uzun süre kayıt altında kalması gerekiyorsa, veriler yedeklenmelidir. Böylece 12 ay boyunca arşivlenme imkanı elde edilmektedir. Bu, Şoförün çalışma süresine ilişkin kontrollerin yapılabilmesi için son derece önemlidir. Polis veya Karayolu Taşımacılığı Müfettişliği gibi yetkili makamlar da arşivlenmiş kayıtları görmek isteyebilir. Bu nedenle bu kayıtların saklanması önemlidir.

Şoför Kartı Ne İçin Gereklidir?

Şoför kartı, üzerinde dijital takograf bulunan araçları kullanmak için gerekli olan bir belgedir. Bu nedenle, Şoförün mesleğini düzgün bir şekilde icra etmesi için kart son derece önemlidir.

Dijital takograftan alınan ve karta kaydedilen bilgiler ise çalışma süresinin, kullandığı mesafenin veya faaliyetlerindeki değişikliklerin kaydını tutmak için gereklidir. Kartın topladığı veriler sayesinde, daha sonraki bir tarihte bu verileri kontrol etmek mümkündür. Böylece Şoförlerin fiziksel sürüş durumlarının yolda tehlike oluşturabileceği aşırı mesafeleri sürmeleri gerekmez. İşverenle çalışma süresinin muhasebeleştirilmesi de böylece daha kolay olur.

Geçerli bir Şoför kartı olmadan yönetmeliklerin öngördüğü şekilde araç kullanmak, trafik veya para cezası şeklinde ağır cezalara yol açmaktadır. Unutmamak gerekir ki para cezaları sadece Şoförlere değil, aynı zamanda nakliye işini yönetenlere ve Şoförleri istihdam eden şirketlerin kendilerine de uygulanmaktadır.

Şoför kartına dair bilinmesi gerekenlere konu içerisinde özenle değindik. Aklınızda soru işareti kaldıysa hemen WhatsApp üzerinden bizimle iletişime geçebilir veya bize mail gönderebilirsin!

Tır Sözleşmesi Nedir, Hangi Ülkeler İçin Geçerlidir?

Tır sözleşmesi, standart tek bir sözleşme değildir. Çeşitli ülkelerde farklı tır sözleşmelerine rastlamak mümkündür. Tır gümrük sözleşmesi (Taşımacılık Uluslararası Yönlendirici veya Uluslararası Karayolu Taşımacılığı); taşımacılık endüstrisinde kullanılan en önemli sözleşmeler arasında yer almaktadır. Bu sözleşme özellikle Cenevre’de Birleşmiş Milletler Avrupa Komisyonu (UNECE) konferansının düzenlendiği 14 Kasım 1975’li yıllara dayanmaktadır. O yıllarda karayolu taşımacılığı için yeni gümrük prosedürleri üzerinde çalışmalar başlatılmıştır. Bu kurallar Avrupa Birliği çerçevesinde 1978’de yürürlüğe girmiştir. Yürürlük tarihinden bugüne kadar çok az değiştirilerek korunmuştur.

Tır Sözleşmesi Prosedürleri Neleri İçerir?

Tır sözleşmesi, uluslararası taşımacılıktaki prosedürleri düzenleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşme, sınır karakollarında ve gümrüklerde uygulanan kurallarla ilgilidir. Tır sözleşmesi, malların bireysel olarak transit ülkelerin sınırları boyunca verimli bir şekilde taşınmasını sağlamaktadır. Kontroller yalnızca nakliyenin başlangıç ve bitiş ülkesinde geçerlidir.

Prosedür Pratikte Nasıl?

Prosedür şu adımlarla ilerlemektedir:

  • Yük nakliyesi,
  • Nakliyenin başladığı ülkede malların kontrol edilmesi ve mühürlenmesi,
  • Malların içeriği kontrol edilmeden transit ülkelerden geçişi (doğrulama sadece Tır geçişi kapsamında olanlara tabidir),
  • Hedef ülkede paketlenme, gümrük kontrolü ve boşaltma işlemleri.
tır sözleşmesi polonya nakliyat

Tır Sözleşmesi Amacı Nedir?

Tır Sözleşmesi gümrük mallarına uygulanmaktadır. Dolayısıyla birincil görevi de yük akışını iyileştirmek ve düzenlemeleri sistematize etmektir. Böylelikle uluslararası ticaret kolaylaşmakta ve hızlanmaktadır. Günümüzde dünya çapında hızlı ticaret ve pazarlar çağı vardır. Dolayısıyla tır sözleşmesi gibi düzenlemeler olmadan ülke ekonomilerinin düzgün bir şekilde işleyişini hayal etmek oldukça zordur.

Hangi Durumlarda Tır Prosedürü Yapılır?

Tır sözleşmesi hükümlerine uygun olarak, bu prosedür sadece uluslararası karayolu taşımacılığı için geçerlidir. Bu detay, tır sözleşmesinin tüm uluslararası taşımacılık için geçerli olduğu anlamına gelmez. Sözleşme yalnızca gümrük sınırının kesiştiği durumlarda gerekmektedir. Örneğin Avrupa Birliği ile İngiltere arasındaki gümrükte olunduğu durumlarla sınırlıdır. Tır sözleşmesi, örneğin Avrupa Birliği’nin iki farklı ülkesinde yükleme ve boşaltma işlemlerinin gerçekleştiği durumlarda ve devlet toprakları üzerinden topluluk dışındaki transit geçişlerinde geçerlidir.

Yukarıdaki gerekliliklere ek olarak, Tır sözleşmesinin öngördüğü gümrük vergisinden muaf olabilmek için gerekli olan birkaç koşul daha vardır. Bu kapsamda önemli detay; yükün sızdırmazlığı, aracın mevcut teknik verimlilik sertifikasının mevcudiyeti ve yalnızca önceden belirlenmiş bir rotada sürüş yapılmasıdır.

Tır sözleşmesi, araçların teknik koşullarına ilişkin kuralları ayrıntılı olarak tanımlar. Belgenin 1. maddesinde yükleme bölümünün bazı şartları sağlayacak şekilde inşa edildiği ve düzenlendiği takdirde bu tür araçların gümrük kontrolünde uluslararası eşya taşımacılığı için uygun kabul edileceği belirtilmiştir. Bu şartlar şu şekildedir:

  1. Aracın kapalı bölümünden hiçbir mal çıkarılamaz veya gözetimsiz olarak içine konulamaz.
  2. Gümrük mührü basit ve etkili bir şekilde uygulanabilmelidir.
  3. Tır malların saklanabileceği herhangi bir gizli alan içermemelidir.
  4. Malları barındırabilen tüm yerlerin gümrük kontrolü için kolayca erişilebilir olması sağlanmalıdır.

Hangi Durumlarda Tır İşlemleri Yasaktır?

Tır sözleşmesi hemen hemen tüm yüklerin taşınmasına izin verir. Ancak sigaralar ve alkollü ürünlerin çoğu bu işlemin dışındadır. Bu kapsamda yalnızca bira ve şarap taşınmasına izin verilmektedir. Ayrıca kurallar tütünün ham halde taşınmasına da izin verir.

Tır Karnesi Kullanım Kuralları

Tır karnesi, tır prosedürünü etkin bir şekilde yürütmek için gerekli olan uluslararası bir transit belgesidir. Her karnenin koruma detayı vardır (diğer şeylerin yanı sıra mühür). Ayrıca bu karne bireysel bir numara ve barkod da barındırmaktadır. Tır sözleşmesi uyarınca, malların taşınması yalnızca geçerli bir tanıma belgesine sahip araçlar ve konteynerler tarafından gerçekleştirilebilir.

Karneyi düzenleyen yetkili kuruluş Polonya’daki Uluslararası Taşıyıcılar Birliği’dir. Bu kapsamda bu tür taşıma yapan bir tırın uygun şekilde işaretlenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda hareket eden aracın hem önünde hem de arkasında bulunması gereken “TIR” kısaltması olan mavi bir işaret vardır.

Tır Karnesi Almak İçin Ne Yapılması Gerekir?

Tır karnesi almak için Varşova’daki Gümrük Odası Müdürü tarafından verilen izin belgesinin ibraz edilmesi gerekmektedir. Ayrıca birkaç önemli gereklilik daha bulunmaktadır:

  • Uluslararası taşıma ruhsatı,
  • Karne başvurusunda bulunan şirketin mali durumunun istikrarı
  • Vergi ve gümrük kanunu ihlallerinin bulunmaması
  • İcra veya iflas işlemlerinin yapılmamış olması

Başlıca kriterler arasında yer almaktadır. Başvuruya başvuru sahibinin bireysel kimlik numarasıyla birlikte ZMPD tarafından verilen görüş de eklenmelidir.

Önemli olan bir diğer konu ise tır karnesinin geçerlilik süresidir. Süre veriliş tarihinden itibaren 120 gündür. Yasanın, karnenin üçüncü taraflara ödünç verilmesine izin vermediğini vurgulamakta fayda var. Böyle bir durum tespit edildiği takdirde bu durum ciddi bir ihlal sayılmaktadır. Dolayısıyla tır sözleşmesi kapsamında taşıma yapma izninin geri alınması söz konusudur. Ayrıca araç ve eşya ile ilgili karnenin sadece varış noktasında değil, tüm transit gümrük idarelerinde beyan edilmesi gerektiği bilinmelidir. Bununla birlikte tır geçişinin sadece bir gümrük belgesi değil, garanti belgesi de olduğu bilinmelidir. Garanti tutarı AB’de ve Ukrayna’da 100.000 Euro, Rusya’da 60.000 Euro ve diğer ülkelerde de 50.000 Euro’dur.

Tır Sözleşmesi Hangi Ülkeler İçin Geçerlidir?

Günümüzde tır sözleşmesini 77 ülke imzalamıştır. Bu kurallar tüm Avrupa, ABD, Kanada, Orta ve Orta Doğu, Kuzey Afrika ve kısmen Güney Amerika (Şili ve Uruguay) tarafından kabul edilmiştir.

Polonya Nakliyat olarak yalnızca Polonya’da nakliye şirketi kurmanızı sağlamıyoruz. Aynı zamanda nakliye sektörünü de yakından inceliyoruz. Dolayısıyla şirketinizin istikrarlı işleyişinde de her zaman yanınızdayız! Dilerseniz Facebook adresimize de takibe alabilirsiniz.

DKV Kart Nedir? Yakıt Kartları

Hemen hemen her sektör çalışanı yakıt kartı olan DKV kart hakkında biraz bilgi sahibidir. Günümüzde yakıt kartlarının geniş bir ürün yelpazesi var. Ve her biri bireysel kullanıcılar için belirli avantajlara sahip. Dolayısıyla en iyi yakıt kartını seçmek o kadar da kolay değil.

DKV kart özellikleri, ek hizmetleri ve hedef kitlelerinden kaynaklanan farklılıkları olduğu gibi bazı ortak özellikleri de vardır. DKV kartların özelliklerine bakmadan önce hangi yakıt kartlarının piyasada mevcut durumda olduğuna ayrıntılı bir şekilde bakalım.

İnternet üzerinden yakıt kartı sıralamalarına erişebilmek mümkün olsa da bu sıralamalar kartların kalitelerine göre sıralanmamaktadır. Çünkü her kitlenin ihtiyaçlarında farklılıklar vardır. Dolayısıyla seçilecek kartın şirketin mevcut ihtiyaçlarına göre belirlenmesi gerekmektedir. (TSL, nakliye, lojistik vb. endüstrilerde).

dkv kart

Avrupa’da Yakıt Kartları

  • DKV Euroservice: Avrupa’daki en yüksek istasyon hacmine sahiptir.
  • UTA: Kendi istasyonlarına sahip olmamasına rağmen, ortak istasyonları kullanmaktadır.
  • EuroShell: Adından da anlaşılacağı gibi, istasyon tek bir ticari markayla işbirliği yapmaktadır.
  • E100: Doğu pazarına erişimde diğer kartlardan farklıdır.
  • PKN Orlen: Polonya’daki benzin istasyonları ve marka bilinirliği nedeniyle Polonya’nın yerli yakıt şirketidir.
  • Routex: Müşteriler Routex kart sisteminin bir parçası olarak Statoil, Arab, OMV, BP ve ENİ gibi istasyonlara erişebilmektedir.
  • Eurowag: Bu kart Çek Cumhuriyeti’ne aittir ve aynı zamanda bir istasyon ağı da içermektedir. Bu istasyon ağı; Lotos, Esso, EuroOil şeklindedir.

DKV Euroservice sadece Polonya’nın değil, tüm Avrupa’yı kapsayan en tanınmış kart servisidir. Bu servisle, günümüzde Avrupa’da yaklaşık olarak 70.000 istasyonda işlem yapılabileceği tahmin edilmektedir. DKV Euroservice, erişebilirlik açısından özellikle de AB ülkelerinde bir numaradır. Avrupa’ya bir bütün olarak bakıldığında, diğer kartlara göre avantajlı olmasının yanı sıra eski Sovyetler Birliği’ndeki benzin istasyonlarında geniş bir erişime sahiptir. Ukrayna, Beyaz Rusya ve Rusya ülkelerindeki istasyonlara erişimi ile işlem yapabilecek yerlerin sayısı açısından da lider konumdadır.

Polonya’da DKV Euroservice

Polonya yakıt kartı ile Orlen, BP, Lotos ve Moya gibi istasyonlardan ödeme yapılmaktadır. DKV Euroservice ile yakıt için ödeme yapmanın yanı sıra aşağıdaki işlemler için de ödeme yapılabilmektedir:

  • Gümrük Ücretleri
  • Servis Ücreti
  • Yol Ücretleri
  • KDV İadesi
  • ÖTV İadeleri
  • Mobil Hizmetler
  • Mobil Uygulamalar ve Çözümler

DKV kart sahipleri, Ekim 2021’den itibaren bu kartı eToll ödeme yöntemiyle kullanmayı tercih edebilirler. EToll ödemesi şimdiye kadar iki şekilde yapılabilmekteydi. Bunlar eToll hesabındaki ödeme yöntemi veya DKV Mobility SET şeklindeydi.

DKV Kart Hangi İstasyonları Destekliyor?

Uluslararası pek çok istasyon DKV kart sistemini desteklemektedir, listeyecel olursak:

  • Orlen
  • Bp
  • Lotus
  • Moya 250’den fazla istasyon
  • Amic 100’den fazla istasyon
  • Pietrzyk 50’den fazla istasyon
  • Generon 10’dan fazla istasyon
  • Citronex yaklaşık olarak 10 istasyon

DKV kart bunun yanı sıra; Makro, Neo, Uniwar, Hawa, Baltic Trade, Petrodom, Watis, Pekaes, Fel Tank, Safari, Gramax, Faron, DG, Stan-Oil, Exoil, SPS ve ICF gibi istasyonları da desteklemektedir.

DKV Yakıt Kart Kimler İçin Tasarlanmıştır?

Daha çok taşımacılık ve lojistik sektörü için tasarlanmıştır. Dolayısıyla kullanıcıları arasında aşağıdakiler bulunmaktadır:

  • Filo (büyüklüğü fark etmeksizin),
  • Otobüsler,
  • Otomobiller,
  • Minibüsler,
  • Tırlar için tasarlamıştır.

Çeşitleri ise şu şekildedir:

  • Klasik Kart (DKV Kartı): İçten yanmalı araçlar için.
  • DKV Card + Charge: Elektrikli araçlar için.
  • DKV Card Climate: İklim nötr kartıdır.

DKV Yakıt Kartının Maliyeti Nedir?

DKV kart kullanımı için ödeme anında sabit ve küçük bir yüzde ödenir. Uluslararası nakliyeciler belirli bir enlem nedeniyle hizmetler için komisyon tablolarına erişebilirler. Bu ücretler ülkeye göre değişkendir. Dolayısıyla ülkeler arası ücretleri önceden incelemek daha iyi olacaktır.

DKV Kart Yorumları

Çevrimiçi olarak Dkv kart hakkındaki yorumlar analiz edilerek çok sayıda olumlu yorum görülebilir. Geri bildirim konusuna nesnel olarak yaklaşmak için müşteriler tarafından detaylandırılan DKV kart avantajları ve dezavantajlarına yönelik içerik analizi vardır.

DKV Kart Avantajları

  • Diğer kartlara kıyasla daha düşük komisyonları vardır.
  • Sürücülerin çalışmasını desteklemek için ek cihaz sağlanır.
  • Süreç optimizasyonu için çok sayıda uygulaması vardır.
  • Polonya ve Avrupa bölgelerindeki en büyük istasyon ağıdır.
  • İşlem sırasında yalnızca işlem ücretleri uygulanır, sabit ücret alınmaz.

DKV Kart Dezavantajları

Bazı rakiplerindeki daha düşük komisyonlara karşın (ancak sabit ücret yok) daha yüksek komisyon oranına sahiptir.

DKV Kart Diğer Kartlar Arasında Öne Çıkıyor

Piyasada bulunan DKV yakıt kartı sunulan diğer ürünler arasında öne çıkmaktadır. Bunun nedeni öncelikle şu detaylardan kaynaklanmaktadır:

  • Avrupa ve eski Sovyet Cumhuriyeti’ndeki (Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya) benzin istasyonlarına en büyük erişimi bu kart sağlamaktadır. Bu durum belirli müşteriler için uygundur. Belirli bir kitleye yönelik DKV kart sürücülerin çalışmasına yardımcı olan uygulamalar ve cihazlarla uyumludur.
  • Polonya müşteri hizmetleri vardır.
  • Sabit ücretleri yoktur.
  • Ek hizmetleri vardır (örneğin: KDV, tüketim vergileri, gümrük vergileri veya yol ücretlerinin hesaplanması).
  • TSL endüstrisi, özellikle yaygın olarak ulaşım hizmetlerinin uygulanmasını iyileştiren yollarla ve araçlarla ilgilenmektedir. Uyarlanmış çözümler genellikle rekabet avantajının elde edilmesini sağlamaktadır. DKV kartıyla ilgili hizmetler, uygulamaya veya çözüme erişim, süreçleri desteklemenin bir unsuru olabilir. Ayrıca yerel pazarda veya uluslararası pazarda sunulan hizmet yelpazesine sahip olup olmamasına bakılmaksızın şirketler için iş miktarını (yasal ve idari) sınırlayabilir.

DKV Yakıt Kartı Kullanılmaya Değer Mi?

DKV markası son on yıldır birçok ödül kazanmıştır. Ayrıca aşağıdakiler de piyasa ihtiyaçlarına iyi bir uyum sağladığının kanıtı olarak sayısız yarışmada değerlendirilen olumlu değerlendirmeler ve sertifikalardan bazılarıdır:

  • Vision Mobility (2019)
  • eMove 360 Award (2019)
  • IL LOGISTICO DELL’ANNO (2019)
  • BT inovasyonu için “EN iyisi”: DKV APP (2015)
  • Polonya ulaştırma sektörüne katılım (2013)
  • Polonyalı Traker dergisinin Polonya taşımacılık sektörüne katılımından dolayı özel ödülü (2013)
  • Truck Forum Awards (2013)
  • En iyi yakıt kartı (2013)
  • BT İnovasyon Ödülü’nün bir parçası olarak “En iyi”: Ücret Hesaplayıcısı (2013)
  • SHT Sertifikası (2013)
  • EN ISO 9001:2008

Bu noktada özellikle dikkat edilmesi gereken husus, DKV markasının Frankfurt’ta 2022 yılının Şubat ayında yüzyılın markası olarak ilan edilmesidir. Üstelik DKV markasının rekabet ettiği markalar arasında Tempo, Fon ve Aspirin vardı.

Polonya’da Nakliye şirketi kurmak isteyenlerin ilk durağı olarak sektörün nabzını tutuyoruz. Edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri de sizinle paylaşırken Facebook hesabımızı da aktif kullanıyoruz. Avurpa’da iş yapmak, döviz ile kazanç sağlamak istiyorsanız doğru yerdesiniz!

Dachser, Demiryolu Konteyner Bağlantısı Başlattı

Dachser, Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan rotada demiryolu taşımacılığı hizmetlerini genişletiyor. Lojistik operatörü, Ukrayna’daki savaşın Rusya ve Beyaz Rusya üzerinden demiryolu bağlantılarını durdurmasını takip etti. Ardından “Merkez Koridor” adı verilen rota üzerinden teslimatlar yapmaya başladı.

Bu süreçte Xi’an ve Budapeşte arasındaki güzergâhta yer alan trenler haftada iki kez Orta Asya’dan geçecek. Çin’den gelen konteynerler ise önce Kazakistan ve Azerbaycan’dan geçecek. Daha sonrasında ise gemilerle Hazar ve Karadeniz’den Romanya’ya taşınacaklar. Romanya’dan sonrası ise karayolu aracılığıyla Macaristan’ın başkentine kadar gidecek.

Yükler son olarak demiryolları aracılığıyla Avusturya’daki Viyana, Münih ve Almanya’daki Ludwigshafen gibi diğer ülkelerdeki terminallere dağıtılabilecek. Çin Avrupa arası bu güzergâh için tahmini varış süresi ise 45-55 gün olacak. Bu süre yaklaşık olarak 45 ila 55 gün civarında olacak.

dachser demiryolu

Dachser EMEA demiryolu hizmetleri müdürü Vedat Şerbet:

“Yeni güzergâh Rusya ve Beyaz Rusya üzerinden Yeni İpek Yolu üzerindeki demiryolu bağlantılarını değiştirmemize ve müşterilerimize güvenilir, çevre dostu ve kaliteli hizmetler sunmaya devam etmemize olanak tanıyor” dedi.

Bu trenler Çin’deki Xi’an’dan Avrupa’ya kadar haftada iki kez sefer yapmaktadır. Bunun yanı sıra konteynerler GPS aracılığıyla 7/24 izlenmektedir. Üstelik büyük konteyner operatörlerinden biri olan Maersk de Mayıs ayından bu yana Merkez Koridor üzerinden taşıma hizmeti sunan Dachser ile benzer bir adım atmaya karar vermiştir.

Polonya Nakliyat olarak lojistik sektörünü yakından incelemekteyiz. Facebook üzerinden bizi takip ederek sektörde güncel kalabilirsiniz. Ayrıca diğer blog yazılarımıza göz atmayı da unutmayın!

Lojistik Sektöründe Boş Seferlerin Yönetimi

Lojistik sektöründe boş seferlerin büyük bir kısmı planlamacılar ve nakliye şirketleri sahipleri için olumsuzdur. Bu konuda yapılacak optimizasyonun önemi yalnızca daha fazla kâr sağlamak için değildir. Aynı zamanda karbon ayak izini azaltmada da etkilidir. Bu alanda ekoloji ve ekonomi kavramları başa baş gider. Öyleyse ulaşımdaki boş seferler hakkında daha fazla bilgi edinelim.

  • Avrupa Birliği’ndeki tır yolculuklarının %20’sinden fazlası yük olmadan yapılmaktadır. Bu tür seferlerin çoğu iç ulaşımla ilgilidir.
  • Boş seferlerin oranı bazı endüstrilerde çok yüksektir. Bu durum seferin yönüne, müşterinin özel gereksinimlerine ve sözleşmenin ayrıntılarına bağlıdır.
  • Boş seferleri azaltmayı amaçlayan ana eylem, ulaşımın doğru bir şekilde düzenlenmesine dayanmaktadır. Modern teknolojiler bu kapsamda daha fazla seçenek sunmaktadır.

Polonya ve Avrupa Birliği’nde Boş Sefer Durumu

Eurostat verileri 2020 yılında Avrupa Birliği taşımacılığında tırların toplam 157 milyardan fazla kilometre kat ettiğini göstermektedir. Bunlar arasında yaklaşık olarak 32 milyar araç kilometresi boş yere kat edilmiştir. Bu değerleri Polonya için göstergelerle karşılaştırmakta fayda var.

polonya nakliyat boş seferlerin durumu

Polonya taşımacılık sektörü yaklaşık olarak 30 milyar kilometrelik bir mesafe (yüklü ve yüksüz) kat etmiştir. Bu durum Polonya’da bulunan tırların Avrupa Birliği’nde yapılan boş kilometre değeri kadar sefer yaptığı anlamına gelmektedir.

Karayolu taşımacılığında yüksüz yolculuklar kaçınılmazdır. Bu hipotezi destekleyen birkaç neden de vardır. Örnek olarak; ulaşım hizmetlerinin arz ve talebi arasındaki dengesizlik açıkça görülmektedir. Ayrıca kısa teslim sürelerine ve yeni siparişlerin bir parçası olarak ulaşımın çok hızlı düzenlenmesine odaklanan pazarın talepleri de büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, gelecekte boş seferlerin oranını artırma potansiyeline sahip olan Avrupa Birliği (hareketlilik paketi) politikasının da etkisi vardır.

Yüksüz seyahatlerin sayısı, taşımacılığın gerçekleştirildiği alandan da etkilenmektedir. Bir planlayıcının büyük ebatlı mallar için (örneğin yel değirmeni bileşenleri) yükün iadesini düzenlemesini beklemek zordur. Aynı durum yakıt veya inşaat malzemelerinin taşınması için de geçerlidir. Bu nedenle uzman nakliye firmalarının bir şekilde sefer optimizasyonuna dirençli olduğu, planlayıcıların boş seferleri azaltma üzerindeki etkisinin sınırlı olduğu ve hatta hiç olmadığı bir durum varsayılabilir.

Bu noktada yarı römorklarda veya soğuk hava depolarında taşınabilen yaygın yüklerin (örneğin paletli mallar) taşınmasında daha fazla önlem mümkündür Fakat bu alanda da tabiri caizse planlayıcının eli kolu bağlıdır.

Bu durumda Madrid’e ulaşım iyi bir örnek olarak gösterilmektedir. Bu şehir ithal mallar için çok yüksek talepleriyle bilinmektedir. Ancak yetersiz gelişmiş bir endüstri sistemi nedeniyle nakliye şirketleri iade için kolay nakliye organizasyonlarına güvenemez. Taşıyıcılar bu nedenle İspanya’nın diğer bölgelerinde (örneğin Bask veya Galiçya bölgelerinde) uygun tarifeler aramak zorunda kalıyor. Dolayısıyla boş bir tır, nakliye alanına ulaşmaktadır.

Lojistik Sektöründe Boş Seferlerin Azaltılması Mümkündür ve Gereklidir

Yük taşımacılığında boş kilometrelerin sınırlandırılması, taşımacılık sektöründeki çalışanların karşılaştığı en önemli noktalardan biridir. Dolayısıyla planlamacılar, taşımaları optimize etmek için büyük çaba harcarlar. Bunun bir örneği küresel bir üretici için Omega Plzno projesidir. Bu işlemin sonucunda %5’lik boş sefer oranına sahip dolu bir taşıma sistemi olduğu görülmüştür.

Boş seferlerle başa çıkmak için pek çok yöntem vardır. En temel yöntem ise bir müşteri ağının oluşturulmasıdır. Teoride bu yöntem kulağa çok basit gelse de planlamacıların, nakliyecilerin, müşteri hizmetleri personellerinin ve satış görevlilerinin yetkinlik durumları esas alındığında pratik uygulama son derece karmaşık bir süreç haline gelmektedir. İşin özünde müşteri ile çalışırken boşaltma yeriyle yükleme yeri arasındaki mesafeyi en aza indirmek vardır.

Veri analizleri ve operasyonlar boş tır seferlerinin azaltılmasında büyük rol oynamaktadır. Nakliye şirketleri, örneğin kapsamlı telematik sistemler sayesinde, çeşitli şekillerde kullanılabilecek son derece zengin veri tabanları üretirler. Veri tabanı üretimleri boş seferleri azaltmak için yapılmaktadır. Bu yüzden yakın gelecekte yapay zekâ ve makine öğrenimine dayanan azaltma teknikleri de fazlasıyla işe yarayacaktır.

Nakliye sektörünün nabzını tuttuğumuz blog yazılarımızı Facebook adresimiz üzerinden de takip edebilirsiniz.