Nakliye süreci, bazı sorunlara sebep olabilmektedir. Malların taşıyı tarafından kabulü ve teslimi belirli strandartlara uymalıdır. Ayrıca taşıyıcının sorumluluklarını bilmesi de son derece önemlidi. Bu süreçle ilgili yasal ve olgusal bir işleyiş vardır. Bu sorunlara takılmamak için; malların yüklenmesi ve boşaltılması, her nakliye siparişi sırasında gerçekleştirilen iki temel ve ayrılmaz faaliyettir. Bu durum basit gözükse de yasal ve gerçek nitelikteki birçok soruna neden olmaktadır. Aynı zamanda taşıyıcılardan haksız yere tazminat almak için sıklıkla kullanılan bir sorundur. Özellikle de yükleme ve boşaltma sırasında hasar meydana gelirse sorun oluşabilmektedir.
Yükleme ve boşaltma ile ilgili sayısız karmaşıklık ne nakliye yasası ne de CMR Sözleşmesinin bunları doğrudan bir şekilde tanımlamamasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, Taşımacılık Yasası’nın 43. Maddesi (1) uyarınca:
“Sözleşme veya özel hüküm tarafından aksi belirtilmedikçe, yük eylemleri sırasıyla gönderenin veya alıcının sorumluluklarına aittir.” Bu nedenle ulusal düzenlemeler, müşteriyle yapılan bir sözleşmeden veya özel bir hükümden kaynaklanmadıkça taşıyıcılardan bunları yerine getirmelerini zorunlu kılmaz. Bununla birlikte CMR sözleşmesi, yükleme ve boşaltma işleminden kimin sorumlu olduğunu belirtmemektedir.
Nakliye Süreci: Yükleme ve Boşaltmayla İlgili Tanımlar
Yükleme; Malların, siparişin yerine getirilmesi için belirtilen araca yerleştirilmesiyle ilgili eylemlere verilen isimdir. Bu eylem, gönderilerin yüklenmesi gereken bir depoya teslim edilmesini içermektedir. Ayrıca bunların ilgili yerleşimleriyle birlikte aracın içine yerleştirilmesi ve yükün usullerince güvenli olmasını kapsamaktadır.
İndirme; Taşınan eşyanın araçtan kaldırılarak boşaltılması ile aracın merkezinden çıkarılmasıdır. Ardından sevkiyatların ithal edildikleri taşıma araçlarına yakın bir yere yerleştirilmesine yönelik faaliyetleri de içermektedir.
Malların kabulü önemli bir noktadır. Hem nakliye yasası hem de CMR Sözleşmesi, yükleme faaliyetlerine özellikle dikkat etmemektedir. Fakat taşıyıcının sorumluluğunun sınırlarını da göstermektedir. Söz konusu tüzüklerden ilki bunu 65. (1) maddesinde:
“Taşıyıcının yükün taşınmaya kabul edildiği andan itibaren ortaya çıkan kargonun kaybından veya hasarından ve kargonun gecikmesinden sorumlu olduğunu” belirtiyor.
CMR Sözleşmesindeki Taşıyıcının Sorumluluğu
Madde 17 (1) uyarınca taşıyıcı;
“Malların alımı ile verilmesi arasında meydana gelebilecek malların tamamen veya kısmen kaybolmasından veya hasar görmesinden ve teslimatın gecikmesinden sorumludur.”
Yukarıdaki makalelere dayanarak, yük yükleme / boşaltma aşamasında taşıyıcının nakliye hasarından kaynaklanan sorumluluğunu belirlemenin anahtarının, malların kabul edildiği anın olduğunu görüyoruz. Taşıyıcının sorumluluğu, nakliye sırasında genellikle kullandığı eşyanın bakımı ile ilişkilendirilmelidir. Bununla birlikte, sözleşmeden taşıyıcının, malların yüklenmesinden yükümlü olduğunun anlaşılması durumunda:
“Malların kabul edildiği anın, yük koruma faaliyetinin genişletileceğini gerektiren, bunun kabul edildiği bir yükleme durumunu” gerektirmektedir. Diğer durumlarda, gönderinin kabulü ancak yetkili kişi tarafından gerçekleştirilen yükleme işlemleri tamamlandıktan sonra gerçekleşecektir.
Yükleme Çalışmaları Sırasında Nakliye Hasarı
Yükleme işlemleri sırasında meydana gelen nakliye hasarının yükümlüsü belirlenirken, sorumluluğu kimin üstlendiğine dikkat edilmektedir. Eğer bu yükümlülük taşıyıcıya verilmediyse, nakliyeci yükümlü tutulmaktadır. Nakliyecinin, hasarın oluştuğu anda hasarı giderip gidermediği veya bu işlemlere şahitlik etmesi önemli olacaktır.
Ardından, malların göndericiden resmi olarak devralınıp alınmadığın dikkat edilmektedir. Bunun da sonucuna göre- yukarıda belirtildiği gibi -malların sorumluluğunun taşıyıcıya devredilmesi durumu ortaya çıkacaktır. Taşıyıcı, yükleme ve indirme aşamasında meydana gelen, kargodan kaynaklanan hasarlardan ancak bu eylemleri gerçekleştirme yükümlülüğü müşteri ile yapılan sözleşmede teyit edilmişse sorumlu tutulmaktadır. Başka türlü, yazılı olmayan bir yükümlülüğün veya taşıyıcının yükleme veya boşaltma işlemini gerçekleştirmesine izin verilmemesi durumunda bu sözleşmenin onaylanmaması riski vardır. Sigortacıdan tazminat almak için, yükleme çalışmaları sırasında oluşacak nakliye hasarlarından dolayı uygun OCP kapsamının genişletilmesi de gereklidir. Ancak bu şekilde taşıyıcı, öngörülemeyen durumlarda mümkün olduğunca kendini koruyabilir.
Nakliye süreci ve taşıyıcının sorumlulukları tüm şoförleri ve nakliyat firmalarını ilgilendirmektedir. Polonya Nakliyat olarak bu tür konularda firmaları ve şoförleri bilgilendirmeyi üstümüze vazife edindik. Bilgilere facebook sayfamızı takip ederek, sosyal medyada da ulaşabilirsiniz!